Yazmam Lazım


Sait Faik gibi yazmasam delirecektim noktasındayım, ama şiir ya da hikaye değil. Sadece klavyedeki harflere basmak istiyorum boş bir şekilde, belki bir şeyler çıkar kendiliğinden, melodi olur yağmur gibi tesadüfi, yoksa bir şey yok kafamda. Çok şey var aslında ama yeri değil şu anda. Aslında artık hiç bir zaman yeri olmayacak kafamdakilerin. Yeni şeyler lazım her insan gibi bana da, yeni olan güzel değil mi hep. Kendi güzeli yok olmuş, kaybolmuş birisi için başka şans yoktur diyor gazeteler. Yazmam lazım sadece beceremesem de,  dahil olmak istiyorum ışık oyununa.Bütünleştirmem lazım ruhumdaki su parçacıklarını denizle, nehir de olur ama klozet nedense gittikleri yer hep. Olsun yazacağım yine de, en azından geceye kadar en sevdiğim ikinci şeyiyapaca ğım. ilkini yapabilme yetimi kaybettim ne zamandır. Hak ettiğim bir yaşam aslında. Ama başka bir ömür konusu bu, kendim değilim ana tema -başka bir şey olmalı - her zamanki gibi saçmalayabilirim belki. Önemsemez kimse beni, ne dediğim dinlenmez, rahatlarım belki, düşünmem belki. 666 desem mesela 666 defa. Ya da bir mucize beklesem. Son defa mucize beklediğimde gelmemişti, hiç bir zaman gelmedi ki, mucizeler düşünmeyenler için oluyor daha çok, düşünmek için çok meşgul olanlar için. Parti insanları için yani, hayatı bir parti gibi yaşıyanlar için. Bir kişi için neleri feda edebilirsiniz en fazla. İsminizi? Kırık kalbiniz? Dudaklarınızı , ruhunuzu? Ruhum senin olabilirdi sen bedenimi istemeseydin. Hayat devam ediyor ne yazık ki, kötü insanlar için bile. Kirleniyor hızla tüm renkler güzel güzel, sonra da deterjan reklamı oluyorlar. Gece de kirli zaten, o yüzden gecenin içinde gizlenebiliyorum fark ettirmeden. Bir zamanlar gecelerin adamı numarası yapmam da o yüzden, içimdeki kiri saklamak için. Daha iyi birisi olabilmem için. Kimin için, niye iyi olmam gerekiyor ki ? Biz kötü insanlar değiliz demişti birisi, birincisi zamanında. Öyle miyiz gerçekten?  Gece, hayvanları ile geliyor, en başta duygusallar tabii ki. Bir anda olan şeyleri tanımlamak için kullanacağımız kelimeleri boşa harcamamam gerek. Bir karar vermem lazım da aslında, şimdi değil , zamanında vermem lazımdı o kararı şimdi yaşıyor olmam için. Her şeyi geçmişte bırakmak mı daha iyi, her şeyi de geçmişi yaşamak mı. Zaten bir karar vermişsen değiştiremezsin derdi, yok benim böyle diyecek kimsem yoktu aslında. Kimsem yok benim aslında Kimsem kalmadı gittiğinden beri aslında. Deli gibi bağırmak istiyorum sesim çıkmasa da. Günah istiyorum , bana eşlik edebilecek olmasan da. Zamanı gelmese de yaşamamak istiyorum halen. Dünya ne kadar çirkin, umut vericiler ne kadar az. Her şey ne kadar hızla eriyor. Bitme dediğim zamanlardı. Gitme diyemediğim anlar. Kendime gelmem gereken anlardan biriydi, kendi başıma başaramayacağım. Hala başaramıyorum, ihtiyacım var, konuşamıyorum ama.. Sadece harflere basıyorum saçma bir şekilde. Frames dinliyorum , bağırıyorlar çünkü , içime dokunuyorlar çünkü senin gibi. Sesin gibi. Düşüyorum yavaşça şarkıyla, birazdan kalkacağım ama. Gece oluyor çünkü,  iletişim sebebim var olacak geceyle, kötülerin enerjisi. Yazıp yatacağım herhalde hayat hikayemi, benim hayatımın hikayesi tek kelime çünkü. Yarın başka bir ömür başlayacak belki. Ya da yarın olmayacak hiç, 12'de bitecek zaman, dünya , ne kaldıysa artık elimde. Hayır ama kendimi yazmama gerek yok demiştim kaç defa. İlk dördün geliyor Fitzcaraldo'yla. Şarkı söylemek istiyorum . İstiyordum o zamanlar, hala nefes alıyor muyum ? Tamam. Kitap okuyorum ara sıra , İsmail bile var hayalimde, maymun olan. Alakası olan her şeye tanrı gözüyle bakıyorum . Çok tanrılıyım evet ama tek tanrıçam var. Mevsimlere göre yaşamıyorum artık, aynı mevsimler tamamen. Gece tüm zamanlar. Aptal bir sıcaklık var ömrümde nefret ettiğim. Ben soğuk istiyorum, işe yarayabileceğim. Değiştim ben, değişmek istemiyorum ama. Kalan olmak istemiyorum bölme bittikten sonra. Bağlanmayı beklediğim anda olmak istiyorum hep internete- sonsuza kadar dönmesini istiyorum yuvarlağın, o kaçak anı istiyorum ikimiz için. Bitmeseydi diyorum keşke şarkı, durmasaydı yuvarlak, ağlamasaydı keşke, ağlamasaydık . Tanışmasaydık belki. Yakmasaydık gemileri. yaksaydık kendimizi. Duyabilseydim o ilk kelimeleri yine. Sadece o simli gülüşü. Gün bitiyor yavaş yavaş , hala buradayım ben, bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Yükselmeye başladım şarkıyla. Sözler verip tutmamak daha mı iyi? Yoksa hiç vermemek, her gün ayrıca öldürmek karşındakini.  İşaret bilmiyorum, hala aynı mı onu bile bilmiyorum, belki geceleri başka bir kurt kaplıyordur artık, daha mantıklı, daha olur birisi. Kopar artık kollarımı, başka şeyler yazmamam gerek, kopar kalbimi. Hissetmemem gerek artık. Kopar beynimi, düşünmemem gerek bir daha. Kopar dudaklarımı, gülümsememem gerek hatırladıkça. Hayvanları bitiyor gecenin yavaş yavaş, ben de biteceğim birazdan, hiç bir şey beklememek en güzeli şu gelen günden, yıldan. Ama olmuyor , senin yerine ben bekliyorum , ürpermek istiyorum varlığınla, üzüntülü kelimeler bile olsa duymak istiyorum şarkılarını,  seyretmek istiyorum dizilerini. Kendimi yazmamam lazımdı, ama yazmasaydım delirecektim. Kötüydüm bugün, umarım yarın iyi olurum, umarım yarın iyi olursun, hep iyi olursun ayrı da olsa. Bağımsız da olsa hayattan. Bitti galiba artık, Yakmam lazım bu yazıyı ve kalan ömrümü. Kolay aslında her şey, hedef saptırmam yetiyor. Dikkat, arkanda ayı var...

Yorumlar