1001-666


Uzun bir ara verdiğimiz 1001 serisinin yeni bölümüne hoş geldiniz. Fark ettiğiniz gibi bu günkü sayımız 666. Hayır Cadılar Bayramıyla bir alakası yok, Aleister Crowley hayranı filan da değilim. Iron Maiden var bir parça (https://www.youtube.com/watch?v=WxnN05vOuSM) ama onunla da ilgisi yok. Aklıma gelen güzel bir sayı sadece – iki yönden de aynı şekilde okunabilen. Tabi 666'ya palindrome demek, Şeytan'a sıradan bir melek demek gibi bir şey, ama girmeyelim o konuya fazla. Milyonlarca insan girmiş zamanında.
Çeşitli komplo teorileri var yüzyıllardır gelip geçen. Şeytanın sayısı olmanın dışında bir olayı var mı diye baktım 666'nın. İlk 36 sayının toplamıymış galiba- ilginç+gereksiz bir bilgi. Çin'de uğurlu bir sayı olarak kabul ediliyormuş, her uğursuz şeyde olduğu gibi. Diğer şeyler hep İncil, Satanizm ve özentileri ile ilgili. Pentagramlarınıı çizdiyseniz başlıyoruz güzel güzel.
Ölmeden Önce Okumanız Gereken 1001 Kitap: 666
The Fan Man (Yelpaze Adam) -William Kotzwinkle
1974 yılında yayınlanan yazarın bu ikinci kitabı ne yazık ki Türkçe'ye çevrilmemiş. "Fan Man'imiz" olan Horse Badorties'in uyuşturucu takviyeli zihninden akanları okuyoruz William Kotzwinkle'ın kaleminden. Adeta bir bilinç akışı eğlence treninde, inişlerle ve çıkışlarla dolu saykodelik bir kitap. Horse'un kitaptaki bir haftasını okuduktan sonra sizin kafanızın da, asla bir daha eskisi gibi olmayacağı iddia ediliyor 1001 Kitap'da . William Kotzwinkle'in Türkçeye çevrilen tek kitabı ise, filmini herkesin bildiği E.T. 'nin romanlaştırılmış hali. (“Fan” kelimesi de Horse'un koleksiyonu olan yelpazelere bir gönderme – taraftar anlamında kullanılmamış, ilk akla geldiği gibi)
https://www.youtube.com/watch?v=qYAETtIIClk

Önce Almanız Gereken 1001 Albüm: 666
Listen Without Prejudice Vol.1- George Michael
Wham'dan ayrıldıktan sonra Faith ile başladığı yolculuğunun ikinci albümünü 1990 yılında çıkarıyor George Michael, genç kızların sevgilisi rolünü bırakarak olgunluğunun zirvesine çıktığı albüm de diyebiliriz bunun için. Freedom 90 tabi hepimizin gözdesi – hala en sevdiğim şarkılardan biridir. Ama caz tadında  Cowboys and Angels, Farklı bir You Can't Always Get  What You Want yorumu olan Waiting For The Day, mükemmel bir akustik Feel the Pain gibi parçaların yanı sıra gerçekten güzel şarkı sözleri ile göze çarpıyor albüm ve güzel olan çoğu şey gibi değeri tam anlaşılamıyor. Albümün düşük satış rakamlarından sonra sanatçı için hiç bir şey eskisi gibi olmuyor. 3 albüm daha çıkarıyor 2006'ya kadar. 2016'da bir çok polemik içinde hayata gözlerini yumuyor.
https://www.youtube.com/watch?v=diYAc7gB-0A
Ölmeden Önce Seyretmeniz Gereken 1001 Film: 666
Alien (Yaratık ) - https://www.imdb.com/title/tt0078748/
Sayıya yakışır bir film olmuş. Şimdi 1979 yılında çekilen bu Ridley Scottt klasiği hakkında ne desem boş. Yakın zamanda çekilen Prometheus ve Alien: Covenant ile 5 filmlik bir seri haline dönüşen (Alien vs. Predatör'leri de eklersek 7), bir çok roman ve bilgisayar oyununa konu olmuş, bir kült haline gelmiş bu filmi seyretmeyen olsa bile kıyısından köşesinden duymayan yoktur. Ripley'le özdeşleşen Sigourney Weaver'in yanında; Tom Skerritt ile John Hurt'ın oynadığı bu bilim kurgu/korku klasiğinin fragmanını bırakarak uzaklaşıyorum usulca.
https://www.youtube.com/watch?v=LjLamj-b0I8

Ölmeden Önce Görmeniz Gereken 1001 Resim : 666
Kasimir Malevich - Suprematist Painting
Suprematist Painting 1916 Kazimir Malevich 1879-1935 Private collection, Switzerland http://www.tate.org.uk/art/work/L03800
Soyut sanata giriyoruz nihayet. 20.yüzyılın başlarında filizlenen bu akımın en önemli temsilcilerinden biri olan Kazimir Malevich'in “Supematist tablosu” aslında ressamın öncülüğünü yaptığı “Süprematizm” in en belirgin resimlerinden biri. Resmi objenin yükünden kurtararak duygunun üstünlüğünü öne çıkarmaya çalışan bu akım, bir çoklarına tuval üzerindeki geometrik şekiller gibi gelse de, ressamın hiçliğe ulaşmaya çalıştığı Black Square ve bunun gibi resimleri kendinden sonraki bazı akımları etkilemiştir.
Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Şarkı:666
Kiss – Prince & The Revolution
1986 yılı ve yine pop'un prenslerinden birisi.Daha sonra ismini bir ambleme (Love Symbol) dönüştürecek Prince (Prince Roger Nelson)'in o dönemki grubu The Revolution'la  yaptığı Parade albümünün hit şarkısı Kiss. Daha önceki albümleri Purple Rain'in turnesini tamamladıktan hemen sonra yapmış bu albümü Prince. İlk önce bir dakikalık bir demo olan şarkıyı kullanması olarak Mazerati adlı punk grubuna vermiş şarkıcı. Grup bunu bas, bateri vb. düzenleyip Prince'e gösterince çok beğenmiş ve kendi albümüne katmış. Dağıtımcı Warner Bros'un hakkındaki olumsuz görüşüne rağmen son dakikada albüme eklenen parça Prince'in listelerdeki üçüncü bir numarası olmuş ve o yıl santçıya bir Grammy kazandırmış. Prince de tıpkı George Micheal gibi 2016 yılında hayata gözlerini yumdu. Kötü bir yıld , evet.Toprakları bol olsun ikisinin de.
https://www.youtube.com/watch?v=H9tEvfIsDyo

Yorumlar