Nöbet Çiçeği


Nöbet Çiçeği, Candan Selman'ın Karaktersiz'den sonraki ikinci romanı, toplamda çıkardığı altıncı kitabı. En son “Sen Sarıldın Kış Bitti” isimli şiir kitabıyla gündemdeydi yazar.
Tabi askerdeki nöbet ağacı gibi bir şeyi anlatmıyor yazar. Nöbet Çiçeği aslında Nüvit Alkan'ın bir kitabının ve kitaba adını veren şiirinin adı. Nüvit Alkan da Nilgün Marmara üzerinden kurgulanmış bir şair. Kırkıncı yaş gününde “Beni şiir bile kurtaramadı.” diyerek intihar etmiş, sonra da arkasından Nüvitistler denilen dört şairi de sürüklemiş.
Heybeliada'da başlıyor bu romanı da Candan Selman'ın. Nüvit Alkan üzerine tez yazan Vildan'la, klip çekmek için yer arayan Derin adada mahsur kalıyorlar lodos yüzünden. Başlarını sokacak bir ev ve üç şişe şarap buluyorlar. Kitap boyunca her bölüm bir kadehle geçiyor.
Farklı insanlar, farklı hayatlar Nüvit'in şiirleriyle bir oluyorlar gece boyunca. Müzik hiç durmuyor. Filmlerle, resimlerle, kitaplarla geçiriyoruz geceyi, yazarın akıcı kalemi sayesinde sıkılmıyoruz hiç.
Ara sıra bizimle de konuşuyor dolaylı da olsa Candan Selman, mesela bir romanda olsak ne yapardık diyor, ya da romanın olası sonlarını daha kitabı ortalarında açık ediyor okuyucuya. Zekice kurgulanmış bu kitap aşağıdaki gibi zeki cümlelerle, daha bir kendine bağlıyor bizi.
"Mutluluk ve Mutfak kelimelerinin ilk hecesinin aynı olması bir tesadüf olamazdı. Sofra demek, aş demek hayata bağlı kalmayı sürdürmek demekti. Pişen bir yemek, her şey yolunda demekti. Dumanı tüten bir çaydanlık, ocakta ısınan bir tencere, fırında kabaran bir kek ve kızaran ekmekler. Buğulanan pencereler, etrafa yayılan kokular ve masaya buyur edilen insanlar. Kahvaltının mutlulukla olan ilişkisinden çok daha fazlası mutfakta vardı. “
“Yani ben hep aşığım sanıyordum. Ama hiç böyle olmamıştı. Kendimi havalanmış bir poşet gibi hissediyorum. Rüzgarın boyunduruğu altında bir o yana bir bu yana savruluyorum. İçim bir hava doluyor havalara uçuyorum, bir boşalıyor yerde sürünüyorum. Kendi ağırlığım yok, varlığıyla doluyum, yokluğuyla boş. “
“Hayat o kadar ciddi bir şey değil. Şiir kadar, intihar edecek kadar ciddi bir şey değil. Sütyen takacak kadar hiç değil.”
“Çok güzel gülümsüyorlar. Poz vermemişler. Gerçekten gülüyorlar. Artık böyle fotoğraflar yok. Belki de bu fotoğraf ülkede çekilmiş son mutlu fotoğraftır. Belki de herkes bu fotoğrafı koymalı masasının üzerine. “
Son şişede hikayeye farklı bir karakter dahil olsa da hikayey on beş kadeh boyunca iki kadının hikayesini bir an bile sıkılmadan izlediğimiz bir kadın romanı bu. Sonunda da kadınlar kazanıyor zaten yine. Candan Selman son satırda bunu şöyle veriyor.
“Ama ne savaştık,” dedi Derin.
“Hayır,” dedi Vildan. “Kendimizle barıştık.”
Kurgunun şiirle, şiirin müzikle, müziğin lodosla buluştuğu zevkli bir roman okumak isteyen herkesin beğeneceğini umduğum bir kitap Nöbet Çiçeği.

Yorumlar