1001-919

Daha yakınlardayız bu kez. 19 Mayıs'la ilgili olduğunu düşünebilirsiniz. Orta Çağ'dan bir yıl olarak da. Google'da aratınca, Beni Affet, Deniz Yıldızı gibi öldürücü dizilerin 919. bölüme kadar geldiğini görüyoruz. Bunun dışında bir Porsche modeli, Amerika'da bir Lakros derneği ve İngilizce argo sözlüğünde, kadınlar için bir derecelendirme kodu (mükemmel) gibi şeyler çıkıyor. Mantıken daha yakın zamanda çıkan tanıdık eserler göreceğimizden, çoğunu hatırlamanız olası-resimle ilgili aynı kanıda değilim ama.
Ölmeden Önce Okumanız Gereken 1001 Kitap: 919

Bütün Ruhlar Günü – Cees Noteboom
İtiraf etmeliyim, ilk defa duyuyorum bu kez. 1933 yılında Hollanda'da doğan yazar, aynı zamanda şair, gazeteci ve seyyahmış. Hatta bu gezileri, yazımına da yansımış durumda epey. 20. yüzyıl Hollanda edebiyatının en önemli yazarlarından biri olduğu söyleniyor. 1998 yılında yazılan “Bütün Ruhlar Ormanı” ya da Felemenkçe adıyla “Allerzielen"; ailesini on yıl önce bir uçak kazasında kaybeden Hollandalı bir belgesel yapımcısının yaşamının üzerinden birleşmeden kısa bir süre sonra Berlin'e gidiyormuşuz. Başka Sanat, Felsefe, Metafizik, ve Tarih olmak üzere her şeyle ilgili bir şeyler geçen bu kitapta, kahramanımız Arthur'un başından geçen şiirsel ve tutkulu bir maceraya da dahil oluyormuşuz anladığım kadarıyla. Yapı Kredi Yayınlarından Burcu Duman'ın çevirisiyle okuyabilirsiniz. Bazı yorumlarda sıkıcı bulunsa da, genel görüş zekice yazılmış bir kitap olduğu.

Ölmeden Önce Almanız Gereken 1001 Albüm: 919
The Bees - Sunshine Hit Me
Evet, başta söylediğim gibi yakın döneme ait bir İngiliz indie (ya da psikedelik) rock grubu The Bees. “Sunshine Hit Me” ise 2002'deki çıkış albümleri. Paul Butler'ın evinin bahçesinde kaydedildiği söylenen bu albümde grubun ismi henüz A Band of Bees ve kendisine sadece Aaron Fletcher eşlik ediyor. Genel olarak 60'ların soundunda bir şeyler dinlemek isteyenler için funk, reggae, rock, jamaican dub karışımı bir albüm bu. İsmi ile de uyumlu. The Bees'in çıkışı bir mevsim olsaydı kesinlikle yaz olurdu diye geçiyor kitapta. Gerçekten de kıpır kıpır bir albüm- İlk şarkı" Punchbag" ve Os Mutantes cover'ı A Minha Menina en çok göze çarpanlar.


Ölmeden Önce Seyretmeniz Gereken 1001 Film: 919
The Blair Witch Project (Blair Cadısı)

Yakın döneme ait bir ilk film ile karşınızdayız bu kez. 1999'dan bir kült film. Neden kült, neden ilk- anlatmaya çalışayım- 2000'li yılları komple etkileyen el kamerası ile çekilen "found footage" (bulunmuş kayıt) tarzı filmlerin ilki – Hani şu" Cloverfield", "Paranormal Aktivite" tarzı. Çekildikten sonra bir süre filmde geçenleri gerçekten yaşanmış sananlar epey çoğunluktaydı. Tabi şu anda ben inanmazdım demek kolay, o an gerçekten tırsan bir nesil mevcut. Filmle ilgili en çok efsanevi şey 25.000$'lık bir bütçeden 250 milyon dolar hasılat çıkarmaları. Çekilen devam filminin başarısız olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Filmin hikayesini öğrenmek isteyenler aşağıdaki linke tıklayabilir.
Ölmeden Önce Görmeniz Gereken 1001 Resim : 919
[caption id="attachment_12926" align="aligncenter" width="730"] Black Sea 1977 Philip Guston 1913-1980 Purchased 1982 http://www.tate.org.uk/art/work/T03364[/caption]
Hayır, bizim Karadeniz değil. İngiliz dışavurumcu soyut ressam Philiph Gaston'un bu 1977 yılı çalışması da haliyle fazla anlaşılamıyor. Denizin ortasında bir ayakkabı topuğu var bu resimde, bir şey anladığımı iddia etmeme gerek yok, zaten Gaston da genel olarak resimlerini açıklamayı sevmeyen bir ressammış . Şöyle bir sözü de var:” Bir şeyler çizdiğinizde başka şeylere dönüşürler, tamamen tahmin edilemez şeylere” Londra Tate Modern'de bulunan bu resim erken dönem çalışmalarıyla benzer bir figür içermekteymiş. Diğer eserlerine de bakmakta fayda var.
Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Şarkı: 919
Son olarak yine şarkı

Carla Bruni - Quelqu'un Ma Dit
Bizde genel olarak Sarkozy'nin manken eşi olarak bilinen, o buğulu sesi eli söylediği çok güzel şarkılar da mevcuttur. 2002 yılında çıkarttığı aynı adlı çıkış albümün açılış şarkısı, “Biri bana dedi” Türkçesi. "500 Days of Summer" filminin müziklerinden de duymuş olmanız olası.Zevk almanız için Fransızca bilmenize gerek olmayan şarkılarda. Albümün diğer şarkıları da oldukça güzel, tıpkı Carla Bruni gibi. Kesinlikle dinlemeye değer.

Yorumlar