Son Adam Y

Çizgi roman edebiyat mıdır? On, on beş yıl kadar önce bu soruya gülüp geçecek epey insan vardı ülkemizde, ama her şeyin olağanüstü bir hızla dönüştüğü günümüzde çoğunluk çizgi romanın sanatın bir dalı olduğu yönünde hemfikir. Peki ya edebiyat? Edebiyatın bir dalı mı çizgi romanlar, yoksa sinema/tiyatro vb. gibi daha çok eğlence sektörüne sokulabilecek ayrı bir sanat kolu mu?

Açıkçası kütüphanemin bir rafını işgal eden çizgi romanlarıma ben farklı bir gözle bakmıyorum. 19.yüzyılın ortalarından itibaren ortaya çıkan bu türün ilk örneklerinin bile çocuklar olduğu kadar büyükler tarafından da okunduğu bir gerçek. Sadece Maus, Persepolis ya da Günah Şehri gibi kült örneklerden bahsetmiyorum. Şu an en popüler çizgi romanlarda bile, (Örneğin DC evreninin Injustice: Tanrılar aramızda serisi) beynimizi tokatlayacak felsefi uyanışlar yaşayabiliyoruz- yer altında yaşadığımızın benzeri. (Hayır, ”Büyük güç, büyük sorumluluk getirir”den bahsetmiyorum)
Çizgi roman incelemelerimi haklı göstermek için yaptığım iki paragraflık ayak oyunundan sonra – ve tabi yazının başlığı ve resminden sonra- bir çizgi roman incelemesi ile karşı karşıya olduğunuzu anlamışsınızdır sanırım. O zaman klasikleşmesi yönünde büyük çaba sarf ettiğim ve aslen bir youtube kanalının kopyası olan sorumu sorayım yine. Nedir “Y The Last Man (Y:Son Erkek)”?

Brian K. Vaughan tarafından 2002-2008 yılları arasında Vertigo (DC'nin bir kolu) tarafından çıkarılan 60 bölümlük bir çizgi roman serisi Y. (Y diyeceğim bundan sonra, daha kolay geliyor.) Post apokaliptik bir dünyada geçiyor her zamanki gibi hikayemiz, ama buradaki apokalips (kıyamet/mahşer) sadece erkekleri-yani y kromozomu olanları- etkilemiş. Dünya kadınlara kalmış bir de neden etkilendiği bilinmeyen kahramanımız Yorrick Brown [(Kendisi bir kaçış sanatçısı (Escape artist)] (TDK'ya göre böyle kullanmam gerekiyormuş parantezleri, yeni öğrendim). Tabi sadece erkekler ölmüyor bu felakette- hiç bir zaman sadece erkekler olmaz zaten. Bir çok kadın da erkeklerin yok olmasının yol açtığı felaketlerle yaşamlarını yitiriyor ve gerçekten post apokaliptik oluyor dünya. Neyse ki Yorrick'in annesinin (ABD Kongresi üyesi kendileri) oğlunu koruması için görevlendirdiği Ajan 355 ve yolculuklarının başında tanıştıkları genetikçi / klonlama uzmanı Doktor Allison Mann ile birlikte maceradan maceraya atılıyor Yorrick ve bize de insan ırkını kurtarmak için uğraşan bu komik üçlüyü izlemek kalır.

60 bölüm boyunca kendisini yakalamak, öldürmek, ilişkiye girmek isteyen tekil ya da çoğul kadınlarla, farklı örgütlerle ya da ülkelerle olan mücadelesini takip ederken aynı zamanda Brian K. Vaughnan'ın harika diyalogları/ zekice göndermeleri ve keyifli kurgusunu bir film gibi izliyoruz.
Aslında izliyormuşuz demem lazım belki, çünkü serinin orjinalinin 8 sayısını okumuştum ben yalnızca. Ama Çizgi Düşler Yayıncılık (Injustice'i yayınlayanlar, evet) 2013-2015 yılları arasında 10 cilt halinde Türkçeye kazandırmış bu başarılı seriyi. Yani artık İngilizce öğrenmek zorunda değilsiniz, çoğu değerli çizgi romanı takip etmek için. Kalan kısmını ben de bu kitaplar üzerinden bitireceğim gibi geliyor.
Y 'nin sinema/televizyona aktarılması için bir çok defa girişimlerde bulunulsa da 2011'de yapılan bir kısa film dışında bir uyarlama yok. Ama yakın zamanda ülkemizde de çeşitli platformlarda mevcut olan Fx kanalı bir pilot bölümü ısmarlandığının duyurusunu yapmış, bakalım artık bu tutacak mı? Bir de şu an dördüncü sezonu gösterilen Fox dizisi ile ilgisi yok serinin. (The Last Man on Earth)
Brian K. Vaughan'ın Y'den sonra yaptığı bir çok çalışma daha var ve her birinin en az Y kadar (hatta daha fazla) güzel olduğu söyleniyor. Bende Saga mevcut ve fırsat bulursam onu da okuyacağım- Y'den sonra. Yazıyı direk çağrışım yoluyla Paula Cole'un bir şarkısıyla bitiriyorum. Zevkli okumalar.

Yorumlar