* Yazdığınız kitap zombilerle ilgili olacaksa sadece size özgü zombileri kullanın. Başkasının zombisi size kaz görünmesin. Milli ve yerli zombi, en çok satan ecnebi zombiden daha etkili olacaktır. Unutmayın milli benliğini yitirmiş zombilerden ne size, ne de bu vatana hayır gelmez.
* Klişelerin üzerinde fazla durmayın. Zombileriniz beyin yemesi gerekiyorsa illa, yesinler. Gösteriş yapacağım, duvarları yıkacağım, farklı olacağım diye portakallı ördek yedirmenize gerek yok. Gerçi milli ve yerli olmak uğruna menemen de kullanılabilir.
* Zombilerinizi konuşturmanız değişik bir bakış açısı olabilir. Hatta J.R.R. Tolkien gibi aralarında konuşmaları için yeni bir dil bile keşfedebilirsiniz. Bu dile ister Zombice deyin ister Lillliputça okur gözünde harcadığınız emek oranında değeriniz artacaktır. Biliyorsunuz, çalışmaya çoğunlukla yaratıcılıktan daha çok paye biçilir buralarda.
* Kitabınızın ciddiyet seviyesi ile okurun sizi ciddiye alma seviyesi doğru orantılı olacaktır. Okuyucuyu hem korkutayım, hem de eğlenceli vakit geçirteyim derseniz muhtemelen ikisini de beceremeyeceksinizdir. İlk önce ne yapacağınıza karar vermek için hedef kitlenize ve kendinize bakın. En çok hangi konuda başarılı oluyorsunuz? Bunun için de kırk beş dakika düşünüyorsanız belki de bu kitabı yazmaya hazır değilsiniz demektir.
* Zombide de olsa insan yine insandır. Bir zombi kitabı yazan çoğu yazarın gözünden kaçırdığı bu gerçek, belki de sizin kitabınızı başarıya götürecek ana unsur olacak. Zombilerinize ne kadar sevecen ne kadar insancıl yanaşırsanız, onlar da size o kadar fazlasını verecektir. Tüm savaşlarda, yaşayanların kazanmasına gerek yok.
* Kitaba başlamadan önce konuya minimal mi yaklaşacağınız yoksa dünya çapında epidermal bir sorunla karşı karşıya mı kaldığınızı belirlemeniz lazım (Evet, her zombi kitabı aynı zamanda bir epidermal varoluş mücadelesidir) Çeşitli insanlar ne kadar büyük olursa o kadar iyi olur diye tavsiyeler verebilir. Ama çoğu şeyin aksine zombi hikayesinde işlev daha önemlidir ve minimal bir dünya, vermek istediğinizi tam olarak verebilmenizi yani ipin ucunu kaçırmamanızı sağlar.
* Yapacağınız psikolojik analizlerde dengeyi tutturmanız çok önemli. Edebi bir metin yaratayım derken potansiyel zombi hayranlarını da elinizden kaçırmanız ya da düz bir hikayeyle çeşitli ortamlarda ayıplanmanız oldukça olası. Yukarıda belirttiğim gibi zombilerinizi çocuklarınız gibi görmeniz sayesinde bu engeli aşabilirsiniz.
* Kitabınızın daha sonra sinema ve tv sektörünce kullanılabileceğini de göz önüne alıp, zombilerinizi tasarlarken dönemin gözde oyuncularını esas almanız önemli. Okuyucularınıza kendi hayal güçleriymiş gibi hissettirmeyi de başarabilirseniz, kitabınızın satış istatistikleri karşısında kimse duramaz.
* Her yazar eninde sonunda zombili bir kitap yazmak ister.Viktor Hugo'nun bir zombi kitabını yazmak için yıllarını verdiği ama başaramayınca müsvettelerinden Sefiller'i oluşturduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Buna muvaffak olan üç beş yüce insandan biri olmak istiyorsanız, hayallerinizi sonuna kadar takip etmeniz gerekir. Bu zorlu yolculukta size verilecek tavsiyeleri dikkate almamanız çok önemli. Sadece ama sadece bu sizi mutlu sona ulaştıracaktır. Unutmayın, çirkin zombi yoktur, az votka vardır.
Yorumlar
Yorum Gönder