Simyacı'yı okuyalı epey bir zaman oldu. Şu anki Stefan Zweig, Jose Saramago kitapları gibi o dönemin en gözde kitaplarındandı. Karşılaştırmıyorum tabi, farklı kulvarlar. O dönem sıkıcı aforizmalarla dolu güzel bir masal okuduğumu hatırlıyorum. Tabi yıllar geçti, bir çok şeyi unuttum. Litcharts diye bir uygulama var, Kitabı hatırlamak için oraya bir göz gezdirdim. Kitabın bana hiç bir şey kazandırmadığını tekrar fark ettim. Paulo Coelho'nun Mesnevi'deki öyküden değil de, kendisi de binbir gece masallarına ve dolayısıyla o kültüre sevdalı olan, eserlerinde benzer temaları oldukça sık kullanan Borges'den fazlasıyla etkilendiğini düşünüyorum intihal dememek için. Bir iki not da vardı kitap hakkında Litcharts'da. Yaşayan yazarlar arasında en çok dile çevrilen kitapmış Simyacı. Ve iki haftada yazmış bu kitabı Paulo Coelho. Kitabın ruhunda zaten yazılı olduğunu söylemiş. Belki ilk okuduğum yıllarda bu kadar yapmacık gelmezdi bu söz. Neyse yine de okunabilecek bir kitap, temiz ve sürükleyici, içindeki yaşam derslerine kendinizi fazla kaptırmazsanız.
Yorumlar
Yorum Gönder