İki Kişilk Diyaloglar - 2

- Malları İspanyola yolladıktan sonra Kurt Halil'i göreceksin
- Pardon abi, önce benim şu kentkart işini konuşsak
- Ne kentkartı
- Abi başlarken yol, yemek artı masraflardı benim, şimdi kentkartı bile doldurmuyorsunuz
- Ya manyak mısın, Kurt Halile sordun mu?
- O sana sormamı söyledi
- Hep öyle der, annesinin bir tanesi
- Nerden tanıyorsun abi annesini?
- Geçen bayramda elini öpmeye götürmüştü
- Beni niye almadınız abi?
- Senin kentkart boştur diye çağırmadık
- Hep derim, abim bilir beni diye
- Bilirim tabi kimin elinde yetiştin sen
- Orası biraz muallakta
- Niye lan
- İtalyan kendi ellerinde yetiştiğimi söylüyor
- İspanyol mu
- Yok kardeşi onun İtalyan
- Ha, Kurt Halilin baldızını diyorsun
- Yok, O San Marino'lu, otuzbeş buçuk gibi bir şey
- Diğer baldızını söylüyorum, baldan tatlı olan
- Evet, O - Gerçi ben bal yiyemiyorum son zamanlarda, verdiğiniz yemek biletleriyle sadece çekirdek alınıyor
- İyi işte yağ yapmaz fazla
- Yapıyor
- İyi işte, İtalyanın elleri bomboştu en son gördüğümde, yalan söylemiş sana.
- Ama abi, göz göre göre yalancı diyorsun kevaşeye
- Düzgün konuş, seni böyle yetiştirmedim ben
- Tam da böyle yetiştirdin aslında
- Neyse, nedir mevzu şimdi, İtalyan mı fişfikliyor seni
- Yok abi, Fransız öpmüştü en son, sonra sen demiştin öpeyim diye olmamıştı ya
- Onu kastetmedim
- Biliyorum da zaman geçirmeye çalışıyorum
- Şuradaki saati görüyor musun?
- Evet abi
- Onu bana Kurt Halil hediye etmişti, annesinden yadigar
- Annesi ne zaman öldü ki?
- Elini öpmeye gittiğimiz gün kıskandı beni Halil, bıçakladı kadını
- Allah kabul etsin, Cennet ayaklarının altında sonuçta
- Çekemedik altından ne kadar uğraştıysak da, neyse o saat zaman zaman doğruyu gösteriyor
- Biliyorum, zaten her saat günde iki defa doğruyu gösterir.
- Yani benim zamanım kıymetli. İtalyanlar gibi siesta yapmıyorum ben.
- İspanyollar abi
- Evet İspanyol'a gidecek mallar. Senin kentkart işine sonra bakarız
- Tamam abi
- Asıl sen şu masraflardan haber ver, söylemiyeceğim diyordum, dayanamayacağım
- Masraflar önemli tabi abi
- Bu kurban ne geçen görevden kalan
- Abi yedi kişi bulamadık işte, 6 da olmuyor. Sana söyliyelim dedim. Söyleme dedi diğerleri. Biz de beş kişi kestik deveyi
- Niye deve kestiniz ki, koyun inek olmuyor mu, bi de burada 4000 lira yazıyor.
- Abi , bi de altıncı adamı ortadan kaldırma olayı var, o çok  tuttu
- Neyse, bu uçak biletleri ne oluyor
- Şimdi kentkart olmayınca, ben mecburen uçakla gittim Portekiz'e- sonra İspanya'ya, bulamayınca buraya döndüm. Karşıdaymış. Ben de Kurt Halil'e gittim önce
- Niye
- Karşıya uçak yok ya, o da sana gelmemi söyledi
- Bir tanendir kurt halil
- Abi bir efsane var, eskiden ikiymiş , remus diye ikizi varmış diye
- Yok inanma öyle fasfatalara, İtalyanın uydurması hep
- Neyi bilebiliriz ki abi?
- Hiç bir şeyi, sadece inanırız biz?
- Kentkart abi?
- İlk önce bana ver onu sen?
- Al abi
- Al şimdi şu öğrenci İstanbulkart'ı , burada kentkart geçmiyor zaten. Biz Kurt Halilin annesinin yüzü suyu hürmetine kullanıyoruz onları
- Tamam abi
- Boş, ama kabotaj bayramında ücretsiz zaten vapurlar, yalnız vapurda yaşasın kabotaj diye bağırmayı ihmal etme
- Yaşasın Kabotaj abi
- Yaşasın Kapotaj
- Uzun mu oldu abi bu biraz, acıktım da bir parça, fazla masraf çıkarmayayım
- Yok aynı hep, selam söyle Kurt Halile
- Öpeyim mi italyanın ağzını senin için
- Yok, bozma şimdi ağzının tadını, San Marino'luyu öp.
- Tamam abi Hayırlı Cumalar
- Hayırlı Cumalar, Şifalı Paskalyalar

Yorumlar