Duvar Yazıları - 31


Duvarcı o akşam yatağından kalkamadı kolay kolay, bir şeyler vardı kafasında. Ödevini yapmayı unutan öğrenciler gibi duvarına gitmek istemiyordu o akşam. Böyle birisi değildi normalde duvarcı, her gün aynı saatte kalkıp giderdi ve örmeye devam ederdi duvarını. Her ne kadar son zamanlardaki kötü arkadaşlıklar bir parça etkilese ya da alt üst etse de onu, hiç yapmamıştı böyle bir şey. Uzandı biraz daha, kafasında hep O vardı. Duvarın önünde bekliyordu yağmurun altında hafif ürkek, yüzünde biraz yamuk bir gülümseme, yanakları kırmızı , gözleri hafif kapalı ama olabildiğince mutlu. Arkasında koskoca bir duvar vardı sonsuzluğa uzanan. Buna rağmen , çarpık da olsa bir parça, gülümsüyordu... Duvarcı düşünüyordu, bir şeyler dinlemek istedi. Bu da O'nun kazandırdığı alışkanlıklardan biriydi- daha önce hiç bir şey dinlemezdi duvarcı. Gereksiz, sadece zaman öldürmeye yarayan şeylerden sanıyordu müziği- işsiz güçsüz insanların işsiz güçsüz kalmasının sebeplerinden biri. Ama alıştırmıştı onu da. Radyoyu açtı, "Don't leave me now" diye bir şey başlıyordu radyodaki kadının söylediğine göre. Supertramp, olabilir, düşünüyordu ne yapacağını- duvar en önemli diye biliyordu hep.  Yüzyıllardan beri gelen bu geleneğe, hayır gelenek değil, bu yaşama, bu dine, bu başka türlü olamayan her şeye, olmaması gerekliliğe karşı mı çıkacaktı? Güneş batmış, gölgeler özgürlüklerini ilan etmişlerdi dışarıda. Duvarcının zamanı gelmişti, onu oynamaya çağırıyorlardı. Düşündü O'nu tekrar. Yalnız başına o yolda uğuldayan rüzgarda kendisini bekliyordu. Arkasında da en tanıdığı, doğduğundan beri en iyi bildiği duvar. Herhalde yaşlı, soğuk ve gri hissediyordu orada kendini. Düşündü, o içinde yaşamak istediği yüzü düşündü. Perde aşağıya doğru inerken onu yalnız mı bırakacaktı kırık bir kalple - ya da duvarsız mı kalacaktı sonuna kadar artık? Karar vermek- ona öğretmemişlerdi büyükleri böyle bir şey, hiç ihtiyacı olmamıştı ki buna. Sonra sonrayı düşündü, sonu. Gerçekten yaşlı , gri ve soğuk kalacağı zamanı. Kendi basit dünyasını ve önündeki çılgın dünyayı düşündü. O'nu düşündü tekrar, artık gülmüyordu o kocaman gözleri. Keder vardı içlerindeki uzakta, duvarcının sevmediği. Şarkı bitmişti. Duvarcı kalkıp giyinmeye başladı.

Yorumlar