Beklerken






Olsun, dedim karşımdakine. Ne olacaksa olsun , bıktım bu bekleyişten. Sonunun iyi olmadığını tahmin edebiliyordum. Beklemekle ilgili çok şarkı dinlemiştim çünkü. Bir şey şarkıya dökülmüşse gerçektir diye saçma bir düşünce vardı kafamda atamadığım. Karşımdaki adam fazla ilgili görünmüyordu. O hep öyle diye zaten. Dışarıdan bakan birisi karizmatik olarak görebilirdi belki. Ama tanıyorum ben onu, o bakışı, duruşu, nefes alması, hepsi konuşunca yok oluyordu. Ama buradayım her şeye rağmen. Gitmedim bir yere. Şu anda O'nun gözlerinin içine bakıyorum başkasının değil. Adam ağzını hafif araladı, keşke'ye benzeyen bir ses çıktı. Her zaman düşündüğümü tekrar düşündüm, niye burdayım? Ne zaman gelecek diye bağırdım suratına. Normalde böyle biri değilim ben. Toplantılarda sesim duyulmaz bile doğru dürüst. Ama böyle yapmıştı beni işte. Ne zaman tanımıştım onu hatırlamıyorum, kendimi bildim bileli onunlaydım sanki. Kendimi bildim bileli kötüye götürüyordu beni o zaman . Size, ben eskiden böyle değildim diyenlere samimiyetsiz bir onaylayış ile bakarsınız biliyorum ama ben gerçekten değildim bir zamanlar böyle. Beni görenlerin ilk düşüneceği kelimeler sabırlı ve uysal olurdu o zamanlar. Ah, o güzel günler. Aranan biriydim o zaman daha çok ve beklenen. Ben böyle bekletmezdim kimseyi ama, saygılıydım. hala saygılıyım. Bir soru sordum diye bağırdım. Başını kaldırdı. Günler geçtikçe suratı daha meymenetsiz geliyor. Şimdiye gelmesi gerekiyordu , dedi. Hah, şöyle anlaşılsın sesin, adam ol biraz. Neydi gelecek adamın adı, unuttum işte. Nasıl biri oldum ya, bu yaşımda bunamaya başladım. Ne zamandan beri mutsuzum ben gerçekte acaba. Beklemeye başladığımdan beri mi. Bu adamı tanıdığımdan beri mi, yoksa kendimi tanıdığımdan beri mi. Bilmiyorum . En son bir umut vardı ama. Bu adam gelince her şey düzelecekti. Söz vermişti bana. Gelince. Bu sözü ne zaman söylemişti onu bile hatırlamıyorum. O zamanlar bir bağ vardı aramızda. Umutları ertelemeye başlayınca o da kopmaya başladı yavaş yavaş. Şu an sinirlenmeden bakamıyorum yüzüne bile. Hayır, salaklığı, düşüncesizliği, beklettiği için bile değil. Sahte umutlarla beslediği için beni. Bırakmadım ona rağmen beklemeyi ve onu. Bir ara istiyorsan gidebilirsin demişti. Yok bırakmadım ben yine. Bağımlılık gibi bir şey diye düşünebilirsiniz belki. Belki de haklısınız. Kimim ki ben böyle bir bağımlılığın üstesinden gelebilecek. Şu an gelse, dediği çıksa ne yaparım bilmiyorum? Yeni bir hayata geçebilir miyim? Şu ankinden farklı yaşayabilir miyim ? Daha önce yaşamıştım. Gerçi bunuyorum demiştim ya, o yaşamı da unuttum. Sigara uzattı şimdi de. Onun yüzünden başladım tekrar sigaraya da. Pis herif. Aldım. Yaktı, daha paket almıyorum en azından. Boş ver, dedim. Olmasın, gidelim, Gelmezse gelmesin, İrlandalı bir yazarın kuklaları gibi bağlanmayalım iplere. Gidelim, beraber. Yoksa ben bırakacağım seni burada. Ama gelecek dedi sadece, yere bakıp. Biliyordu bırakamayacağımı, üzülüyordu yine de benim için . Kötü birisi değildi o kadar aslında. Karşılıklı sigara içerken bir şeyi daha fark ettim. Bir şeyi bekler gibi değildi sanki. İlk defa fark ettim aslında gelmeyeceğini. Onun benden çok daha önce bağımlı olduğuna. Derin bir nefes aldım sigaradan, peki bekleyelim dedim biraz daha. Söndürdüm sigarayı.

Yorumlar