Biinmeyen Bir Şey Bölüm-14






14 GÜN ÖNCE


     "Ocak neden en sevdiğim aydır biliyor musun Hamlet." Köpeğine baktı. Her yıl köpek değiştirirdi. Sadık hayvanlar evet, derdi, ama onlara bile bir yıldan fazla güzenmezdi. Hamlet yeni gelmişti. Bir önceki Ophelia'ydı. Filmlerdeki gibi bir adam olsa kendi elleriyle boğardı onu. Ama ne yazık ki Ankara'da yaşıyordu o, buranın insanıydı. Adamlarına vermişti, onlar da Köfteci Yusuf'a satmışlardı. Neyse belki adam gerçekten de köpekleri sevihyordur, diye düşündü inanmayarak. "Bugün pek sessizsin Hamlet. Evet Ocak ayların en güzelidir bence. Her yıl yeni kararlar verdiğimiz zamandır. Uygulanmayan çoğu. Hani New Year's Resolution diyor ya dostlarımız. Onlar işte. Ben de her sene Ocağın başında bir ay sürecek kararlar alırım. Yemeklerde sadece zeytin yağı kullanma, her sabah güneş doğmadan önce kalkma, 65 yaş üstü insanları ve hamileleri dövdürürken daha insancıl olma gibi şeyler. Ve ay sonuna kadar uygularım bunları gerçekten. Ocak ayı benim en humanist ayımdır. Hayvansever aynı zamanda kızma öyle" Hamlet huzursuzlanınca bunu demek gereğini hissetmişti Tarkan Bey.

     Küçüklükten beri ismini çok severdi. Annesi, Selami ismini koymayı istemiş ama babası Tarkan'da diretince ataerkil bir ailede olması gereken şey olmuş ve ismi Selami Tarkan Şahin olarak belirlenmişti. Daha o günlerden belliydi büyünce büyük adam olacağı. Tarkan tip olarak Selami Şahin'e benzemesine rağmen her yerde Tarkan olarak anılmış, ve her dönemde kendine bağlı insanlar yaratmasını bilmişti. Hatta ortaokulda bir dönem tarih öğretmenlerinin hepsi ona bağlılıklarını bildirmiş ve istediği öğrencileri sınıfta bırakmışlardı. Bu olaydan sonra Milli Eğitim Bakanlığı orta okulda tarih derslerini kaldırmış ve ortaokul öğrencilerinin tarih bilincini Cüneyt Arkın filmlerinden kazanmaları tavsiye edilmişti.

   Hazır tarihimizde Tarkan Vakası olarak bilinen bu olayın iç yüzünü bilen sayılı insanların arasına girmişken, S.Tarkan Şahin'in basmakları adım adım nasıl çıktığını ve nasıl elleriyle kazıp bulunduğu yere geldiğini de öğrenmek ister okuyucu/dinleyici. Hayatı nasıl gördüğüne bağlı olarak değişir bu terim. Tarkan  babası 16 yaşındayken öldüğü için, hep hayal ettiği Bir Zamanlar Amerika'daki Noodles havasına giremeden, 2 kıtaya yayılan bir suç imparatorluğunun başına geçti. Ankarada ve İstanbulda toplam 4 şubesi vardı ASPAVA'nın o zaman. Oysa başka bir hayatta David Aaronson olarak çok daha başarılı olabilirdi belki Tarkan. Bunca yıl babasından kalan yeşil sarı takım elbiseyle insanları korkutmak yerine; uyuşturucu, beyaz kadın, hatta çek senet işinde bile çok daha başarılı olabileceğini biliyordu kendisi de. Ama annesi izin vermemişti ona. ASPAVA devam etmeliydi. Eski zamanların öğretisi yok olamazdı. Tek toynaklı eti kullanılan lahmacun işi belki şu anda öyle büyük bir suç olarak görülmüyordu. ama yüzyıllar boyunca yer altında gizli olarak yürütmüşlerdi bu işi ataları Tarkan'ın. Ruhları şadolsun diye düşündü Tarkan Bey.

    Şu anda toplam 18 tane ASPAVA vardı. Ve yeraltından büyüyordu her şey. Kimse bilmiyordu ASPAVA'nın artık sadece tek toynaklılarla değil bir çok illegal faaliyetle uğraştığını. Sahte kimlik hazırlayan bir birimi vardı Yozgat'da. Her zaman bir potansiyel olduğunu düşünmüştü Yozgat'da Tarkan Bey. Nevşehir'de Balon hırsızları, Trabzon'da Hamsi karaborsacıları, İzmir'de martılı karışık kumrular. Hepsinin arkasında ASPAVA vardı. "Evet, Ocak aylarında analizini de yaparım hayatımın Hamlet, ne başardım diye. Şimdiye kadar çok şey başardım . Ama hiçbirisi bu yılki kadar büyük olmayacak, elhamdülillah. Hayır, SAR oranı yüksek cep telefonu üretiminden bahsetmiyorum. Tabi, sen yoktun o zamanlar. Prespero yeni gelmişti daha . Tam bir yıl önceydi bundan."

1 YIL 14 GÜN ÖNCE


(Ankara- Gizli ASPAVA Karargahı)

STŞ : Selami Tarkan Şahin
WTF: Uhrevi ya da Uzaylı Şey
UBASPAVAA- Uzun Boylu ASPAVA Adamı
OKUBOASPAVAA- O kadar Uzun Boylu Olmayan ASPAVA Adamı
P- Prespero
PİS- Prespero İç Ses

STŞ- Ocak neden en sevdiğim aydır biliyor musun Prespero.
P-....
PİS- Nerden geldim bu saçma yere. Neyse bir parça yalakalık ediym bari. Burda uzun yıllar kalacağım gibi bir his var. Kötü bir adama da benzemiyor. Şu AVM'deki pis adamın attığı tekme hala acıyor. Şanlı'mıydı neydi adı. Aklımda kalsın da ısıriym boşta görürsem.
P- Hmmııyyk Hav
STŞ-Bugün pek sessizsin Prespero.Evet Ocak ayların en güzelidir bence. Her yıl yeni kararlar verdiğimiz zamandır.
OKUBOASPAVAA- Tarkan Bey, özür dilerim.
STŞ-Rahatsız edilmek istemediğimi bilmiyor musun Toraman.
OKUBOASPAVAA- Toraman değil efendim, o diğer arkadaş. Ben saat başı itibariyle Pardayan oldum.
STŞ-Rahatsız edilmek istemediğimi bilmiyor musun Pardayan.
OKUBOASPAVAA- Biliyorum efendim de garip biri geldi , sizi görmek istiyor.
STŞ-Nasıl garip.
OKUBOASPAVAA- Yani kapşonlu bir pelerin giymiş. Görmedim suratını ama garip bir enerji yayıyor çevreye.
STŞ-Dilencidir, dövseydiniz.
OKUBOASPAVAA- UBASPAVAA denedi ama dayak yedi çok pis, ben de bunun üzerine durum değerlendirmesi yapıp size bildirmeye karar verdim.
STŞ-ASPAVA öyle her önüne gelenin girebileceği bir yer mi sanıyorsunuz. benim dedelerim burayı yaşatmak için canlarını vermişler. Kanla inşa edilmiş burası.
OKUBOASPAVAA- Geldi efendim kendisi.
STŞ-Çarmıha gericem hepinizi yakında. Neyse. Buyur abla, kimsin.
WTF- Abla deme lazım olur, sen STŞ'misin ?
STŞ-Pardon , göremedim de kadın sandım. Evet , sen kimsin , kimlerdensin.?
WTF- Kim olduğumun bir önemi yok . Önemli olan senin bu konuşmadan sonra kim olacağın.
STŞ- Peki benim bu konuşmadan sonra olacağım kişi senin hala konuşmak istediğin kişi mi acaba. Ve senin kim olduğunun bir önemi yoksa benim olacağım kişi ile şu anda olduğum kişi arasında seçim yapabilseydin hangisi seni kaale alırdı daha çok?
WTF - Kafamı karıştırmaya çalışma , ben bu basit Ankaralı akıl oyunlarını yemem
UBASPAVAA- Ben anladım patron, şimdi olacağın kişi...
STŞ-Üff, bir sus amk ya toparlak pardon toraman, sen dayak yemedin mi. Git yat biraz. Peki ne istiyorsun bakalım, bi de şu etrafındaki ışık hüzmesi çok yakmıyor mu. Pille mi benzinle mi çalışıyor. Yani çok gider bence .
WTF - Tamam , kısa kes lütfen. Bak lütfen diyorum. Şimdi şu andan tam bir yıl gün sonra dünya değişmeye başlayacak. o an gelince anlayacaksın. Senin o zaman yapman gereken şey senin dünyada tek başına kalmanı sağlayacak örgüt lideri olarak, bilemedin Ankara'da. Ya da Mamak'ta. Neyse.
STŞ- Lütfen karargahımızın gizliliğini ihlal etme, Bi de sallıyorsun bence. O ışıktan da ali expressde var görmüştüm ben, ayda 35 lira yakıyor o sadece.
WTF - İlgilenmiyorsan başkasını bulabilirim. Eminim yeni Don Carleone olmak isteyen başkaları da vardır. Ya da Noodles.
STŞ- Şimdi, Uhrevi biri olmasanız böyle görünmezdiniz eminim. Söyleyin bana peki sevgili, ya da Ulu WTF. Ne gerekiyor. Ne yapmalı. Cevabın Var mı?
OKUBOASPAVAA- Zafer Bey pardon Tarkan Bey, keşke hemen kabul etmeseydiniz. Diğer ASPAVAlardan takviye çağırmıştım. Yozgat'daki arkadaşlar iki saate burdalar, işleri güçleri yok zaten, orda kimse sahte kimlik istemiyormuş.
STŞ- Bak sevgili pardayan, WTF'nin yanında sonsuza dek parlattırma kendini. Evet, buyrun
WTF - O zaman gelince Gordon denen adamı bulacaksın . Ve bu kağıtta yazanları ona ileteceksin. O zamana kadar bakmaman çok önemli bunlara. Bunların uygulanması için her şeyi yapmak da senin esas amacın olacak. Ancak o zaman değişen dünyada senin de bir yerin olur.
STŞ- Peki nasıl bulacağım bu gordon denen adamı, bir ipucu verseniz.
WTF - Zamanı gelince anlarsın. Ankarada bulmak zor olmasa gerek .
P- hırrrr
PİS- Ulan , bir ısırıym da göze giriym. kalabalık ortamda iyi dikkat çeker. Öyle pısırık olmadığım anlaşılsın
STŞ- Peki elimden geleni yapmaya çalışacağım. pardayan, lütfen uğurlarmısın ışıklı pardon uhrevi şahsı.
P- Hııırt, Hav Hav Hav, Iyyyk
STŞ.- A kül oldu köpek, peki neyse vadesi gelmiş heralde. İyi öğleden sonraları efendim. Toparlak, başka bir köpek bulun bana. Etli butlu olsun biraz da.

14 GÜN ÖNCE

    Bulmuşlardı Ophelia'yı. Zamanı gelince de anlamıştı gerçekten Gordon'un yerini. Ev ve iş adresi kağıdın üstünde yazıyordu. Gelen kişinin dediği de olmaya başlamıştı yavaş yavaş. İlk önce kırmızı gök yüzü. Sonra hava sıfırın altına düşmüştü Ocak ayında. Hayra alamet değildi bu. "Hadi hamlet " dedi Tarkan Bey, " Yeni Dünyada kendimize yeni bir rol belirleme zamanı geldi artık."


Yorumlar