Dünya dursa ilk nereyi görmek isterdin dedi bana. Eskisi kadar anlayışlı. İlk günkü kadar güzel. Benim o günlerim çoktan geride kaldı dedim. İnanmıyordum oysa. Her zaman ilk görmek istediğim onun olduğu yerdi. Her zaman bulunmak istediğim oydu. Dönüyor başım ve dönüyor dünya ne yazık ki. Durdurabilseydim keşke sadece bir kez . Dünya, olan biten her şey dursaydı tek bir kez. Sadece biz gelsek birbirimize doğru. Ne kadar uzak olursa olsun buluşsak bir yerde. Hiç bir şey olmasa, hiç bir şey hatırlanmasa, hiç bir şey önemsenmese bir kereliğine. Sahtekar ama, durmadı tabi ki, dönüyor hala olabildiğince çekemezliğiyle. Ben de çekemiyorum hiç bir şeyi artık. Sebebim var tabi, herkesle paylaşamam ama. Saçma şeyler tatmin etmiyor artık, alkol eskisi kadar uyuşturmuyor beynimi. Gölgelere bile yetemiyorum galiba. Ona nasıl yeteyim ki? Tek başıma sahile çıkınca, o melodi siyah olmuş artık. Benim bütün melodilerim maviden yukarı çıkmıyor hiç, maskelerim bile kayboldu balolardan önce. En kendi halimle yüzleşmeye çalışıyorum aynada. Bunu bile başaramıyorum, Onunla nasıl yüzleşeceğim ki? Duvarlar vardı bir zamanlar, kendi ellerimle, bilerek, isteyerek yaptığım duvarlar. Şimdi çırılçıplak, tamamen açığım - girmek isteyen yok ama ruhuma artık- vaz geçilmek bu galiba Yeterince aklıselimim gündüzleri, kendimi hayatın en dalgalı yerine atıp boğuluyorum kimseye aldırmadan. Bakmıyorum vazgeçenlere, sağdan sola, yukarıdan aşağıya bozuk bir şekilde sürükleniyorum. Ama... ama akşam oluyor ne yazık ki bir süre sonra. Sudan çıkmış balık gibi akşamları, ne yapacağımı bilmeden - yo saçmalıyorum ara sıra aslında, ama sonuçta yine öyle her şey- sarılıyorum suyun üzerindeki bir şişeye. Gidiyoruz şişe bitene kadar sonsuzluğa doğru, bazen hüzün oluyor şarkılarla birlikte yoldaşım. Bazen gri bir umut kaplıyor ufku, yoksa? Uyuyorum ama sonra, biliyorum uyumazsam ulaşacağım o griliğe, döneceğim gerçek evime. Ama olmuyor, uyku galip hep. Rüyamda sanki dönmüyor dünya, daralıyor. Aramızdaki mesafeyi kısaltmak için. Ben hareket etmiyorum ama, bir an geliyor sadece bir köprü oluyor, bakıyorum soluma. Sen de gelmiyorsun. Ben de duruyorum her zamanki aptallığımla. Tamam uyanacağım, bitmiş her şey aslında. Uyandım işte. Karşımdaki gri umut, perşembe şarkıları, her şey aynı yine. Dünya hala dönüyor. Dursaydı keşke. Ölene kadar dönecek galiba, ölene kadar aynı olacak her şey, ölene kadar uzak.
Dünya dursa ilk nereyi görmek isterdin dedi bana. Eskisi kadar anlayışlı. İlk günkü kadar güzel. Benim o günlerim çoktan geride kaldı dedim. İnanmıyordum oysa. Her zaman ilk görmek istediğim onun olduğu yerdi. Her zaman bulunmak istediğim oydu. Dönüyor başım ve dönüyor dünya ne yazık ki. Durdurabilseydim keşke sadece bir kez . Dünya, olan biten her şey dursaydı tek bir kez. Sadece biz gelsek birbirimize doğru. Ne kadar uzak olursa olsun buluşsak bir yerde. Hiç bir şey olmasa, hiç bir şey hatırlanmasa, hiç bir şey önemsenmese bir kereliğine. Sahtekar ama, durmadı tabi ki, dönüyor hala olabildiğince çekemezliğiyle. Ben de çekemiyorum hiç bir şeyi artık. Sebebim var tabi, herkesle paylaşamam ama. Saçma şeyler tatmin etmiyor artık, alkol eskisi kadar uyuşturmuyor beynimi. Gölgelere bile yetemiyorum galiba. Ona nasıl yeteyim ki? Tek başıma sahile çıkınca, o melodi siyah olmuş artık. Benim bütün melodilerim maviden yukarı çıkmıyor hiç, maskelerim bile kayboldu balolardan önce. En kendi halimle yüzleşmeye çalışıyorum aynada. Bunu bile başaramıyorum, Onunla nasıl yüzleşeceğim ki? Duvarlar vardı bir zamanlar, kendi ellerimle, bilerek, isteyerek yaptığım duvarlar. Şimdi çırılçıplak, tamamen açığım - girmek isteyen yok ama ruhuma artık- vaz geçilmek bu galiba Yeterince aklıselimim gündüzleri, kendimi hayatın en dalgalı yerine atıp boğuluyorum kimseye aldırmadan. Bakmıyorum vazgeçenlere, sağdan sola, yukarıdan aşağıya bozuk bir şekilde sürükleniyorum. Ama... ama akşam oluyor ne yazık ki bir süre sonra. Sudan çıkmış balık gibi akşamları, ne yapacağımı bilmeden - yo saçmalıyorum ara sıra aslında, ama sonuçta yine öyle her şey- sarılıyorum suyun üzerindeki bir şişeye. Gidiyoruz şişe bitene kadar sonsuzluğa doğru, bazen hüzün oluyor şarkılarla birlikte yoldaşım. Bazen gri bir umut kaplıyor ufku, yoksa? Uyuyorum ama sonra, biliyorum uyumazsam ulaşacağım o griliğe, döneceğim gerçek evime. Ama olmuyor, uyku galip hep. Rüyamda sanki dönmüyor dünya, daralıyor. Aramızdaki mesafeyi kısaltmak için. Ben hareket etmiyorum ama, bir an geliyor sadece bir köprü oluyor, bakıyorum soluma. Sen de gelmiyorsun. Ben de duruyorum her zamanki aptallığımla. Tamam uyanacağım, bitmiş her şey aslında. Uyandım işte. Karşımdaki gri umut, perşembe şarkıları, her şey aynı yine. Dünya hala dönüyor. Dursaydı keşke. Ölene kadar dönecek galiba, ölene kadar aynı olacak her şey, ölene kadar uzak.
Yorumlar
Yorum Gönder