Çıkarken ve İnerken


Hiç nehir görmemişçesine ömrü boyunca
Gökyüzüne çıktı elleri ve ayaklarıyla
Eski günlerinin hatırına
Bir kaç tane de çivi vardı yanında
Tahmin ediyordu orada da yalnız kalacağını
Dünyadan bir farkı yoktu ki aynasının
Aptal tüyler çevreledi ama etrafını
Tekrar genç hissediyordu kendisini sanki
Güneş gözlüğünü bile bir değişik takıyordu
Güneş bile yoktu hatta
Sadece ay, o da yarım yamalak
Alışabilirim dedi, bu saçmalığa, tüylere bile
İlk aşama unutmaktı galiba, Nemrut Dağı gibi
Sonra da bırakacaktı rüzgara her şeyi
Sevgiyi, Gözyaşlarını, belki de uykuyu
Bırakırsa her şeyini rüzgara
Belki başka birisi bile olabilirdi
Belki sevebilirdi bu başka birisini
Gökyüzü o geldiğinden beri aynı değildi ama
Deli gibi olman lazım dedi 1000 kişilikleri
O ama, sadece bir tanesini istiyordu
Kişilikler önemsizdi hala
Yeşil bir dünya vardı altında
Elleri ve ayaklarını kullanmadan atladı aşağı
Hayatında ilk defa okyanusu görüyordu galiba
Düşerken bir ara rüzgarı da gördü
Bıraktığı şeylerle birlikte ilk defa
Sonra da o şarkıyı duydu
Rüyayı ve hüznü aynı anda hissetti ilk defa
Her şey açık seçikti artık
Yapacaktı istediğini nihayet
Özgür olacaktı olabildiğine
Ya da istediği kadar
Gülümsedi dünyaya çakılırken
Öldürmüştü çünkü kendisine engel olan herkesi

Yorumlar