Sevmiyorum hayatı ben, sürekli kaybediyorum çünkü. Her zaman daha büyük oluyor hem. En son kaybedişim en büyük oldu işte. Ben hayatımda kimseyi sevmemişim daha önce biliyorum. Bitti diyordum her seferinde, her seferinde tekrar yaşıyorum aynı acıyı ben. Nefret ediyorum bu hayattan ama bırakamıyorum aynı zamanda. İhtiyacım var aynı zamanda bu hayata, gözlerimi kapayıp hayal etmeye, görmeye ihtiyacım var o hayalin içinde. Sevgiye - gerçekten sevgiye mi?- Hayır beni aynı şekilde hissettirecek bir şeylere ihtiyacım var. Yıldızlarla dolu bir şehir olabilir belki ya da birinci sınıf bir tren yolculuğu- tek başıma değil ama. Çiçeklerle dolu bir kafede, çiçekleri sevmememe rağmen- seninle Cafe di Flore'yi hissetmeye ihtiyacım var benim, ben hiç bir şeyi sevmiyorum aslında senden başka. Seni benim kadar seven birisi de yoktur emin ol. Ama yine de yeterince sevdiğimden emin değilim ne yazık ki. Senin istediğini yapacak kadar istiyor musun beni, ben her şeyi bırakacak kadar istiyor muyum seni? Yalnız kaldığımızda -her şeyden, herkesten, birbirimizden- ne olacağını düşünüyor muyuz, dünyadaki son yürür olana inat. Akşamlar, bitmiyor hiç- eskisi gibi değil haliyle- durgun , kırık bakıyorum karşımdaki beyaz şeye. Her kötü şey beyaz olmak zorunda mı. Her kötü şey hayat olmak zorunda mı? Gündüz düşlediğimi gece hissetmeye alışmıştım bir zamanlar, şimdi sadece kokluyorum tek başıma, olmayanı. Fısıldayan bir şeyler var gaipten tabi ki, her zaman olur. Gece geçti, hala buradayım ben, ama bedenim yok burada, olmak istemiyor daha doğrusu. Senin yanında uzanmak istiyor. Hissetmek istiyor olması gerekeni. Senin için var olduğunu biliyor benim aksime. Aşk bu değil diyebilir misin peki, biliyor musun gerçekten bu olmadığını , en içten, en kalbi duygularınla? Sen anlar mısın gerçekten insanların kalplerinden? Bir zaman kalpleri yiyen bir kraliçe hakkında bir şeyler yazmıştım. İstiyorsan benimkini yiyebilirsin, başkası kullanmayacak çünkü bir daha, başkasını güldürmeyecek bu dudaklar, onlar da senin olsun. Senin yanında olsalar yeter. Bazı şeyler için bir defa düşünmek yetmiyor ne yazık ki. İki defa düşün diyorlar ya, istediğin kadar düşünsen de olmuyor o bazı şeyler. Bazı şeyler çok karışık. Bazı şeyleri aklım almıyor. Bazı şeyler sadece büyükler için adeta. Bizim için sadece biz varız, demek istedim ama senin varlığın ve ben varım sadece burada. Sn gideli çok oldu , ben senin hayalinle avunalı çok oldu, iki değil beş bin defa düşünsem de bir çözüm bulamıyorum artık. Bana ait olmadığının farkındayım, kimseye ait olamazsın sen zaten, öyle birisi doğmadı daha, doğamaz da. Benden başka kimse seni sevmeyecek benim kadar... Yapamıyorum... Neye inanırsan inan, kim ne derse desin, sen benim her zaman özlediğim evimsin. Senin değilim ben de, olmayacağım, ama kimsenin olmayacağı kadar seninim aslında ben. Sevmemeliyim dedin kendi kendine, inandırdın, ben değil ama, sen istediğin kadar sevme. Her anını seveceğim ben ne olursa olsun. Her kelimeni, her sessizliğini, her sevmemeni, her kararsızlığını , her şeyini seveceğim ben. Ve bıkacaksın artık sen benden, bırakacaksın, küfredeceksin. Vuracaksın. Öldüreceksin. Her şeye rağmen devam eceğim ben sana, sevmeye, olmuyor çünkü . Sen varken bu dünyada , başka bir şey düşünemiyorum, gözlerim aynı kalmıyor senin olmadığın bir gecede. Salak mıyım, evet, ama sadece senin, evet seni salağınım ben.
Sevmiyorum hayatı ben, sürekli kaybediyorum çünkü. Her zaman daha büyük oluyor hem. En son kaybedişim en büyük oldu işte. Ben hayatımda kimseyi sevmemişim daha önce biliyorum. Bitti diyordum her seferinde, her seferinde tekrar yaşıyorum aynı acıyı ben. Nefret ediyorum bu hayattan ama bırakamıyorum aynı zamanda. İhtiyacım var aynı zamanda bu hayata, gözlerimi kapayıp hayal etmeye, görmeye ihtiyacım var o hayalin içinde. Sevgiye - gerçekten sevgiye mi?- Hayır beni aynı şekilde hissettirecek bir şeylere ihtiyacım var. Yıldızlarla dolu bir şehir olabilir belki ya da birinci sınıf bir tren yolculuğu- tek başıma değil ama. Çiçeklerle dolu bir kafede, çiçekleri sevmememe rağmen- seninle Cafe di Flore'yi hissetmeye ihtiyacım var benim, ben hiç bir şeyi sevmiyorum aslında senden başka. Seni benim kadar seven birisi de yoktur emin ol. Ama yine de yeterince sevdiğimden emin değilim ne yazık ki. Senin istediğini yapacak kadar istiyor musun beni, ben her şeyi bırakacak kadar istiyor muyum seni? Yalnız kaldığımızda -her şeyden, herkesten, birbirimizden- ne olacağını düşünüyor muyuz, dünyadaki son yürür olana inat. Akşamlar, bitmiyor hiç- eskisi gibi değil haliyle- durgun , kırık bakıyorum karşımdaki beyaz şeye. Her kötü şey beyaz olmak zorunda mı. Her kötü şey hayat olmak zorunda mı? Gündüz düşlediğimi gece hissetmeye alışmıştım bir zamanlar, şimdi sadece kokluyorum tek başıma, olmayanı. Fısıldayan bir şeyler var gaipten tabi ki, her zaman olur. Gece geçti, hala buradayım ben, ama bedenim yok burada, olmak istemiyor daha doğrusu. Senin yanında uzanmak istiyor. Hissetmek istiyor olması gerekeni. Senin için var olduğunu biliyor benim aksime. Aşk bu değil diyebilir misin peki, biliyor musun gerçekten bu olmadığını , en içten, en kalbi duygularınla? Sen anlar mısın gerçekten insanların kalplerinden? Bir zaman kalpleri yiyen bir kraliçe hakkında bir şeyler yazmıştım. İstiyorsan benimkini yiyebilirsin, başkası kullanmayacak çünkü bir daha, başkasını güldürmeyecek bu dudaklar, onlar da senin olsun. Senin yanında olsalar yeter. Bazı şeyler için bir defa düşünmek yetmiyor ne yazık ki. İki defa düşün diyorlar ya, istediğin kadar düşünsen de olmuyor o bazı şeyler. Bazı şeyler çok karışık. Bazı şeyleri aklım almıyor. Bazı şeyler sadece büyükler için adeta. Bizim için sadece biz varız, demek istedim ama senin varlığın ve ben varım sadece burada. Sn gideli çok oldu , ben senin hayalinle avunalı çok oldu, iki değil beş bin defa düşünsem de bir çözüm bulamıyorum artık. Bana ait olmadığının farkındayım, kimseye ait olamazsın sen zaten, öyle birisi doğmadı daha, doğamaz da. Benden başka kimse seni sevmeyecek benim kadar... Yapamıyorum... Neye inanırsan inan, kim ne derse desin, sen benim her zaman özlediğim evimsin. Senin değilim ben de, olmayacağım, ama kimsenin olmayacağı kadar seninim aslında ben. Sevmemeliyim dedin kendi kendine, inandırdın, ben değil ama, sen istediğin kadar sevme. Her anını seveceğim ben ne olursa olsun. Her kelimeni, her sessizliğini, her sevmemeni, her kararsızlığını , her şeyini seveceğim ben. Ve bıkacaksın artık sen benden, bırakacaksın, küfredeceksin. Vuracaksın. Öldüreceksin. Her şeye rağmen devam eceğim ben sana, sevmeye, olmuyor çünkü . Sen varken bu dünyada , başka bir şey düşünemiyorum, gözlerim aynı kalmıyor senin olmadığın bir gecede. Salak mıyım, evet, ama sadece senin, evet seni salağınım ben.
Yorumlar
Yorum Gönder