Bugün Perşembe



Bugün perşembe. Sıradan bir gün değil perşembe. Her şeyin başladığı ve bittiği gün. İnsanların gülüp eğlendiği , insanların öldüğü gün. Eskilerin nefret ettiği, yenilerin adını bile anmadığı, mezar taşlarının üzerine yazılmanın yasaklandığı gün. Dünyanın dönmekten bıktığı, ayın en fazla uzaklaştığı, Jüpiter'in Callisto'yu bıraktığı gün. Bugün perşembe, mutlu olduğum ve bittiğim gün. Turuncuyu bırakıp siyaha başladığım gün, denizin dibine yürüdüğüm gün, gecenin karanlığında üç tenha köpeği bıraktığım gün, bir de beni, bir de yağmur hazırlığını, bir de seni. Yok olmak için en güzel, en mükemmel anı bekleyip yine de ağladığım gün. Bugün perşembe, kalabalık odamda yalnızlığımı kutsadığım, öbür taraftaki ikizimin bensizliği kutladığı gün. Artık duvar yapamadığımı tescillediğim gün, ölen duvarcıların unutulup gittiği, yerlerine yenilerinin geçmediği gün. Perşembe bugün, artık gereksiz bir gün.  Günlerin artık genç, gecenin artık uzun olmadığı gün. Hayatın yaşlılığınızı yüzünüze vurduğu gün, hayatın yalnızlığınızı yüzünüze vurduğu gün, hayatın en acımasız olduğu gün. Güvenmenin yasak olduğu, sevenlerin çaresiz olduğu, sevenlerin tekil olduğu bir gün. Bugün perşembe. Paralel evrenlerin bozulduğu, kozmik kafelerin iflas ettiği, köpek balıklarının palyaçoları rezil ettiği gün. Aşkların bir daha renklenmediği, kadınların gülmediği, İstanbul'dan bir daha kimsenin gelmediği şahsiyetsiz bir gün. Bugün perşembe, gölgelerin yerimizi aldığı, onların bile mutlu olamadığı ve olması gerekenin er geç olduğu şu salak dünyadaki er ve geç olarak tanımlanan gün. Bugün 24 Mayıs Perşembe. Bugün yaşamak istemediğim bir gün. 400. yazıyı yayımladığım gün. 400 kere özlediğim, 400 kere beklediğim, 400 kere bıraktığım gün kendimi dışarı. Bugün perşembe. Artık sevmiyorum perşembeleri.

Yorumlar