Palahniuk-Gösteri Peygamberi







Biraz spolier içeren bir inceleme olacak, şimdiden özür dilerim. Ama emin olun okuma zevkini azaltacak bir şey yok.

Plastik çiçekler, plastik evler, plastik insanlar. Gösteri Peygamberi namı diğer Survivor, (İtiraf edeyim, yarışmayla ilgisi var mı diye çıkış tarihlerine baktım) okuduğum ikinci kitabı Chuck Palahnuik'in. Tıkanma gibi her şey var bu kitapta da. Yani incelemeye; peygamber yaratma el kitabı ile de başlayabilirdim, kaybolmaya yüz tutmuş ekstrem tarikatlarla da, geleceği bilmenin dayanılmaz sıkıcılığıyla da. Kitapdan ev ekonomisi ders notları da çıkabiliyor, en güzel tuvalet yazıları da.

Doksanların sonları, ikibinlerin başlarında internet, günümüze göre daha serbestti (belki de daha güzel). Herkes her şey paylaşabiliyordu. O dönemde ismini "Survivor's Handbook" olarak hatırladığım bir kitap vardı daktilo fontu ile yazılmış. (CIA ile alakalı bir isim de olabilir, gelmiyor aklıma.) İçinde Macgyver tarzı şeylerden, bomba yapımına kadar bayağı şey vardı. Dövüş Kulübü filmi dahil, Chuck Palahnuik'in her eserinde bu kitap geliyor aklıma. Sürekli bir bilgi bombardımanı var bu kitapta da. İlk önce ev işleri ile ilgili pratik bilgilerden geliyor karşımıza, psikiyatrik bozukluklara gidiyoruz bir ara, Amerikadaki aykırı tarikatlar, pornografi, ilaçlar, steroidler, her şey var. En fazla da sistem eleştirisi var. Tıkanmadaki seks, ilişkiler, bağımlılık, Dövüş Kulübündeki tüketim kültürü ve kapitlizm eleştirileri, Gösteri Peygamberinde yerini din ve gösteri dünyasına bırakıyor. Bu kadar çok bilgiyi sıkmadan özümsemek mümkün mü? Evet, yazar Chuck Palahniuk olunca bırakamıyorsunuz okumayı hiç.

Her şey bir uçakta başlıyor, pardon bitiyor. Bölümler ve sayfalar sondan başa doğru gidiyor bu kitapta. Memento filmi gibi değil ama. Uçak düşmeden önce, kahramanımız Tender Branson'ın hayat hikayesini dinliyoruz baştan sona. Creedish mezhebinde büyütülüp mezhebe para kazandırmak üzere dış dünyaya gönderilmiş bir bağımlının öyküsü bu. Neye bağımlı? Temizliğe bağımlı, ev işlerine bağımlı, psikolojik hastalıklara bağımlı, intihar eden insanlarla konuşmaya bağımlı, her türlü ilaç/steroide bağımlı, şöhrete bağımlı. Seks hariç herşeye bağımlı oluyor kitabın sonuna kadar adam. Adım adım peygamberliğe ulaşmasını görüyoruz Tender'in. Diğer karakterler de ondan geri kalmıyor; her zaman her şeyi bilen Fertility Hollis (Murat Menteş isimleri gibi evet), tarikatı sembolize eden Adam, herkesi İsa yapabilecek bir menajer, olabilecek en yetenekli intihar danışmanı. Tender'in bir türlü göremediğimiz patronları bile etkiliyor insanı okurken.

Bir de şöyle bir özelliği var Chuck Palahnuik romanlarının. (İki kitapta nasıl böyle ahkam kesebiliyorum, ben de bilmiyorum) Adam film çeker gibi yazıyor kitaplarını ve sinema teknikleri kullanıyor yazımda görmeye alışmadığımız. Mesela seyir halindeyken trafikte trafik levhaları diyaloga dahil oluyor. Ya da Tender'ın kafasından geçenleri tuvaletteki yazılar cevaplıyor.

Ve en başta bahsettiğim şey. Plastik, sahte bir peygamber yaratılıyor insanlar için, ama her zaman, her şey sahte zaten bu peygamberden bağımsız olarak. Belki de o yüzden insanlar hiç yadsımıyor kendilerine sunulan bu ürünü. Hemen takip ediyorlar, ne diyorsa yapıyorlar, alıyorlar. Ve belki de sahte olmayan tek insan, küçük plastik bir maskot yüzünden ölüyor. Aslında her şey düşünmeye sevk ediyor insanı kitapta. "Ya, bir şeyler yanlış galiba" diyen herkesin okuması gereken bir kitap.

Çok abarttım belki, ama en az Tıkanma kadar güzel bir kitap bu da. Sırada Görünmez Canavarlar var. İlk dört kitabından sonra da satirik korku hikayelerine dönmüş zaten wikipediadan öğrendiğim kadarıyla. Babasının öldürülmesi ve katilini teşhis edip adamın idam edilmesine sebebiyet vermesi değiştirmiş bayağı adamı. Sonra bakacağım diğerlerine ben de. Neyse okuyun, okutun efendim. Değer çünkü.

Yorumlar