Chuck Palahniuk'i Dövüş Kulübü ile tanıyanlardanım ben de. Hep okumak
istiyordum, olmuyordu. Bu sitenin de en büyük faydası benim gibi tembel
ama istekli olanları zorlaması bir nevi. Tıkanmadan, sıkılmadan bitirdim
kitabı. Bir ders çıkardım mı, hayatım değişti mi? Hayır. Mutlu muyum?
Çok. Okumaya değer mi, kesinlikle. Kimler okumalı? Din, Sex, Erkek/Kadın
ilişkileri, Pornografi, Bağımlılıklar, Argo ve bunun gibi her konuda
hassasiyeti olanlar hariç herkes. Evet, 150 karakteri de böyle
doldurduktan sonra gereksiz kafa ütülemelerine geçebilirim sanırım.
Başta kitabın isminden korkuyorsunuz ve Jean-Paul Sartre'ın bulantısı
gibi bir şeyler okuyacağınızı sanıyorsunuz. Ama okumaya başlayınca,
bunun gereksiz olduğunu anlıyorsunuz, su gibi akıyor kitap. Sanki Chuck
yanınızda oturuyor; anlattıkça anlatıyor. Arada duraklıyor nefes almak
için, siz bağırıyorsunuz devam etsin diye. Çoğunlukla gülüyorsunuz
kahkahalarla. Bazen düşünüyorsunuz, sonra düşünmenin saçma bir şey
olduğunu anlayıp tekrar gülüyorsunuz ve kitap bitiyor. Yaklaşık 300
sayfalık bir hikaye dinliyorsunuz. Ama ne hikaye, her şeye laf sokuyor
adam. Yaşam, ölüm, tıp öğrencisi olmanın kötü yanları, çok şey bilmenin
kötülükleri (kitapta sürekli bir şeyler öğreniyorsunuz), akıl
hastalıkları, aşk, seks, kadın erkek ilişkileri, hayatın anlamı,
anlamsızlığı (olmazsa olmazdı zaten), din, pornografi, uyuşturucu,
bağımlılık, anarşi, psikoloji, her şey. Japon turistler bile var. Ve
gerçekten sıkılmıyorsunuz bu 300 sayfa boyunca. Kahramanımız Victor
Mancini'yle bir çocukluğuna dönüp, bir şimdiyi yaşıyorsunuz. Şimdi
(yoktur ya gerçi) diğer incelemelere bakmayıp sadece burayı okuyanlar,
"Ee, seks, küfür, laf sokma, başla bir şey yok mu? Recep İvedik gibi
bir şey okumamın ne gereği var ki şimdi?" diyebilir doğal olarak. Değil,
demesinler yani. Had safhada dolu bir kitap bu. Ben bir ders çıkarmadım
dedim ama, eminim çoğu insan kitabın kapağını kapattıktan sonra
hayatını sorgulayacaktır. Sonuçta Tracy'nin (Uçak tuvaletlerinde erkek
bekleyen bir kızıl:) dediği gibi "Sahip olacağımız her şey bir gün
kaybedeceğimiz şeylerin sadece biri." Hala okumak istemeyenler için
şunu da söyleyeyim (Spoiler sayılmaz umarım); sonlara doğru dövüş kulübü
gibi bir twist var bunda da. Bu saatten sonra diğer kitapları da
okuyacağım mecburen. Sonra da 12 basamaklı bir tedavi bulacağım ben de
bunun için. Sonuçta bağımlılık doğru kelime değil ama ilk akla geleni
(Yapmasam olmazdı)
Yorumlar
Yorum Gönder