Sevmeyen bir tanrının yarattığı üçüncü sınıf insanlardık biz
Hayatımızı ören ipek böcekleri hastalık iznine çıkmış
Yarım yamalak dünyaya gelmek zorunda kalmıştık
Etraftan topladıklarımızla yaşamaya çalışıp
Cumaları hesap vermeye gidiyorduk güneşin önüne
Birisi vardı akşamları yolumuzu gözleyen
Hep bozuyordu oynadığımız her şeyi dokunmadan
Ölmemize de izin vermiyordu, büyük günahmış
Sosyopat, primat, psikopat ya da sadece empat
Ne denilirse denilsin yaşıyorduk öyle ya da böyle
Geceleri o gözleyen kaybolduktan sonra
Yasak rüyalar görüp anlatıyorduk birbirimize
Sadece onlar vardı elimizde, hissedemedikleri
El değmemiş steril rüyalar, pastorize günahlar
En sıkıcımız çıktı sonra, bildiğimiz tarihi üretti
Hepsini, sümerler, yunanlar, şarlken, napolyon
Başkası felaketleri anlattı, aklınıza ne gelirse
Diğeri insan masalları uydurdu, herkülü, musayı hep o buldu
Bana gelince, hep onu gördüm rüyamda, hep onu anlattım
Dikkate almadılar, aşk karın doyurmuyordu ki
Hem eksik hayatlardı bizimkisi, nasıl olacaktı sevgi
Bizi sevmeyen ama hep gözetleyen tanrı sonunda olanı fark etti
İpek böceklerini çalıştıramamıştı ama
Hepimizi tek tek öldürmek için hiç vakit kaybetmedi
Kanlı gözleri kendisini uyaran o birisini bile göremedi
Bizler öldükçe rüyalarımızdan çıkanlar kaplıyordu dünyayı
O kalabalık içinde sevgisiz tanrımız yavaş yavaş kayboldu
Ben öldüğümde o da yok oldu, tüm diğer yitmiş tanrılar gibi
Bizler ölü ama yeni tanrılar artık bekliyoruz yukarıda
Hepsi gibi, unutulup ve yok olacağımız günü
Yorumlar
Yorum Gönder