Bırakmışken kendimi ve bu saçma dünyayı
Otuzbeşi geçmişken, Cahit Sıtkı'ya rağmen
Unutmak üzereyken zihnimdeki ormanı
Fark ettim havanın karardığını tamamen
Bir de nerden çıktığı belli olmayan rüzgar
Cesaret adına içimde son kalanı emen
Etrafa baktım, hangi tarafta diye ılgar
Hayal gücü coşuyor böyle durumlarda pek
Olsun dedi bir ses, sana Dante'den yadigar
Çık ortaya, dedim, gölgelerde saklanma köpek
Düşünüyordum ama, çıksa ya şöyle bir afet
Saçları altın, dudağı şeker, teni ipek
O ne zerafet, ne marifet, en çok da letafet
Tanımasa beni, düzgün bir insan sansa belki
Sonuçta her şey değişken, tek gerçek izafet
Etrafa baktım, bu karanlıkta görürüm sanki
Kuzeyden gelen bir ışık gözümü kamaştırdı
Yürümeye başladım o yöne, salaklık baki
Korkum azalmış, içim bir parça rahatlamıştı
Görünce tepenin üstünde o beyaz ışığı
Gerçi aklım hala o muhtemel kızda kalmıştı
Eskiyi hatırladım, denize çıktığım çağı,
O zaman da fazla kaldıramazdım ayrılığı
Bakardım ardıma, bilmesem bile olacağı
Yaklaşınca biraz daha net gördüm şafağı
Döndüm arkama, kimse var mı diye bakmaya
O ses bağırdı, yürü yiyeceksin dayağı
Lanet olsun dedim ve başladım uzaklaşmaya
Karışık duygular yaşıyordum akşamdan beri
Bir yanım kırık, diğeri hevesli oynamaya
O da ne, tepenin kıyısında sanki bir peri
Yaklaştım tabi, ne de olsa o da bir nevi dişi
Karanlık epey, tam seçilmiyor yolun üzeri
Yaklaştıkça bizim peri oldu tüylü bir kişi
Kükreyince anladım, gözlüğüm kaybolmuş yine
Ayı büyük ama, sanki değil gibi çok vahşi
Ne oluyor acaba rüyada ayı görene
Diye düşünürken ve çömelirken sessizce
Ayı konuştu: Köpek değilim ben, dön yerine
Hayırdır inşallah, ne kadar güzel bir gece
Ayı da şans getirir herhalde, gideyim ben
Hadi sen de istersen çekil kenara, güzelce
Yemedi tabi, ayı üstün benden her yönden
Tam kaçacakken baktım o da çöktü benimle
Kapkara bir köpek gelmiş, bu defa gerçekten
Küfrettim içimden, ayı şans getirir diyenle
Bunu başıma sarana, hazzetmem köpeklerden
Havlayan ısırmaz demek kolay ziyadesiyle
Korkmadım desem şimdi, kimse inanmaz sahiden
Ama alışabilirdim hepsine biliyorum
O patkan çıkmasaydı yanı başımda aniden
Köpek bile çöktü hemen, vahimdi baya durum
Ulan hepinizi bana parayla mı verdiler?
Vazgeçtim dünyadan, ben artık oynamıyorum
Çıktı patkan önüme, pis hayvanlar fareler
Gitmiyorum kuzeye, bırak artık peşimi
Diyerek attım tekme, sonunda bana geldiler
İndim arkama bakmadan kızgın ama samimi
Patkan kaldı en sonda peşimden bakakalan
Neyse hissetmediler küt küt atan kalbimi
Aşağıya inince, üzüldüm hep yalandan
Ağladım biraz da gidemeyince ışığa
Çok ses çıktı herhalde, göründü o an insan
Başta tanımadım, gözüm alışmış karanlığa
Kimsin, necisin , neyin nesisin diye bağırdım
Yoksa sen misin o sürekli bağıran tosbağa?
"İnsan değilim" deyince haliyle bir şaşırdım
Eskiden adam yerine koyuyorlardı beni
Doğan görünümlü şahin " deyince ben anladım
"Tanımadın mı beni, unuttun di mi kirveni
Elimde büyüttüm seni, hem dövdüm hem sevdim
Hatırlamadın mı, sünnette ben tuttum pipini
Senden sonra çok kişi tanıdım, çok yer gezdim
Bir çok ulu bilge dibinde keramete erdim
Ünlü oldum, hala sana beğendiremedim
Evet seni kuzeye gönderen o ses de bendim
İyiliğimden ama, hep ondan çektim tabi
Niye geri döndün ki, bak şimdi sana gücendim"
"Tanımam mı hiç, Maliyeden Süreyya Abi"
Vergici Süreyya da diyorlar, az can yakmamış
Borç takar, yalancı, ayyaş, biraz da asabi
"Abi idolümsün benim, egolardan arınmış
Tanıdığım en becerikli pipi tutucu
İlahi Süreyya! Bu rol sana hiç uymamış
Ne bağırdın, bilmeden ne olacak başı, ucu
Sen kaldırdın mı kıçını, hiç çıktın mı yukarı
Bu sana ders olsun, konuşma bilmeden sonucu
Hem biliyor musun yukarıda yok hiç tanrı
Ayı köpek hepsini geçtim koca bir patkan
O patkan varken beni göndermen mi akıl karı?"
"Başka bir yoldan gitseydin delikanlı o zaman
Oraya çıkarken bana mı sordun affedersin"
Yaşına bakmadan dövsem mi bunu feryat figan
"O hayvanları bilirim ben, vahşiler bu kesin
Ayıyla köpeği hallederim her halükarda
De patkan zor biraz, isterim ki o gelmesin
Hayvanların en pisi patkan, allah var yukarda
Sürekli yer, sürekli içer bi de küfreder çok
Az kaldı beni de düşürecekti kötü yola
Bi de azgın ya, götürmediği mahlukat yok
İki dakika bakmasak sıra bize gelecek
Patkanı durduracak tek kişi var, vantrilok"
"Vantrilok mu" "Evet bize bir vantrilok gerek
Kuklasını alıp her dediğimizi yapacak
Patkanı ait olduğu yere götürecek
Gerektiğinde biraz inisiyatif alacak
Ayı ve köpeğin de işlerini bitirip
Ülkemizi sonsuz refaha ulaştıracak
Biraz muzip , biraz garip, lisan-ı münasip
Galip bir vantrilok lazım bize, biliyor musun"
Yok, dedim , yalnız dediğin oldukça acayip
"Peki o zaman , senin istediğin gibi olsun
Vantrilok yoksa öbür yoldan götüreceğim seni
Göreceğin şeylere hazır mısın hamdolsun *
"Düştük bu yola bir kere , hem ne göreceğim ki
Bir de sabahtan beri kulağımı tırmalıyor
O dediğin gerçekte vantrolog değil miydi?"
"Yok sözlükte benim dediğim gibi yazıyor
Sorgulama beni, rehberini, yol göstereni
Hadi fazla konuşma, taksimetre yazıyor
Şunu bil, peşin alırım ben rehber ücretini
Sen tanıdık olduğun için yüzde on iskonto
Pazarlık etme biliyorsun çok severim seni
Ne duyarsan duy korkma, kızma, etme protesto
Bir yerde başkasına devredeceğim seni
Benim yüzümden değil, yedik yukarıdan veto
Sözde ödemedim haracı, iptal etti beni
Neyse güven olmaz hiç ona, her şey olabilir
Etrafta bağıran ağlayan insanlardan belli"
Sanki kendisi ondan daha çok güvenilir
Eskiden olsa bırakıp giderim, kalmam burda
Bu kadar mısra yazdım, yanlış algılanabilir
"Peki" dedim "Hadi kirvem kalmayalım burada
Göster yolu, gidelim sen önde ben berinde
Kan çıkmazsa para vermem haddizatında"
Bunun üzerine yola koyuldu o, peşinden gittim ben de.
-------
Not: İki üçlükte komple aynı kafiye kulandım sonradan eklediğim için, terza rima manyaklığını bozmamak adına. Birincisi benim sepetliğim, bir tane üçlük atlamışım. Bitirdikten sonra ingilizcesinden kontrol ettim. Sonra internetten aldığım yerdeki versiyonun da eksik olduğunu fark ettim. Onu da çevirip yerine uydurmaya çalıştım. Tüm şarkıyı değiştiremedim, tembelim çünkü.
Yorumlar
Yorum Gönder