Bazen soruyorlar okurlarım, neden gerçekleri yazmıyorsunuz diye? Yok, ben yalan söylüyorum hep. Bana soru soran yok, benim bir okurum da yok zaten. Sadece o gazetelerde, dergilerde, kitaplarda, işte başka yerlerdeki yazarlara özeniyorum ben. Yazar olsam kesin okurum olurdu diyorum. Onlar da zeki olurlardı, beni okuduklarına göre ve böyle sorular da sorabilirlerdi elbette. Neden saçma? Gerçek daha gerçek değil mi? Bu kadar saçma ile nereye kadar? Buradan çok sevgili okurlarıma size ne deyip değişik bir kavga ortamına girmek isterdim, ancak ona da muktedir değilim yukarıda anlattığım sebepten. O yüzden her zaman yaptığım gibi saçmalamayı tercih edeyim yine. Kafa karıştırıp hiç bir şey dememeye çalışayım, her para peşindeki popüler yazar gibi. Gerçek, gerçek nedir sevgili insanlar? Ya da okur, tekil konuştum dikkatinizi çekmiştir. Bazıları kırmızı ya da mavi haptan sadece birisinin gerçek olduğunu düşünür, bazıları ikisinin de yalan ya da gerçek olduğunu. 4 olasılıklı bir dünyadayızdır herkese göre. Hangisinin doğru olduğunu Neo'nun bile anlayamayacağı bir dünya. Bazı insanlar için dünya gerçeklerle doludur, gerçekler acılarla, acılar hayatla, hayatsa zamanla. Bu çark sonsuza kadar gider onlarda. Her gün acı çeker insan onlara göre. Gülmeyi hak ederler bu yüzden. Fantezi dünyasına kaçan azınlığın aksine komediyi tercih ederler çoğunluk. Ama yine bir tercih söz konusudur, bu kez mavi hap cem yılmaz- turuncu hap Recep İvedik'tir. Olaylar gelişmeye devam eder yine. Ünlü bir insan şey demiş galiba, "Gerçek kendini 22 katlı bir gökdelenin tepesinden atmandır, saçmaysa düşerken binanın gökdelen olmak için çok kısa olduğunu fark etmen". Düşünmek gerekir belki de bu söz üzerinde biraz. Ama gerçekçi bir insan değiliz ki biz, sadece çöpe atılacak başka bir kitap ve başka bir insan olarak düşünürüz böyle şeyleri. Hiç önemsemeden harcarız insanları- özellikle ünlüleri- belki de o yüzden tek başımıza kalıyoruz burada sen ve ben- sadece ikimiz. O yüzden tekil konuşuyorum belki de. Normalde saçma olan herkesi bir kalemde silip atabilmektir desem de gerçeğin de bir farkı yok aslında. Dünya sürekli değersizleştirilen insanlar topluluğu değil mi şu anda? Dünyayı gerçek olduğunu iddia eden saçma insanlar yönetmiyor mu.? Hepsi bizim üzerimizi çizip, yeni bizden bile daha saçma şeyler bulmuyorlar mı yönetmek ve tüketmek için. O zaman ben sorayım ana sevgili okur senden önce davranıp. Neden gerçek ? Ne gereği var? Kim uyandıracak onu şimdi bu saatte öperek? Sen mi karar vereceksin önündeki hapa- yoksa beni mi seçeceksin , haplardan bağımsız ve organik saçma olan beni. Biliyorum zaten, senden başka okur varsa bile çoktan kaçtı. Sense o soruları sormaya cesaret edemeyecek kadar çok bağlandın saçmaya. Hatta yukarıdaki lafın saçmalığını fark ettiğin için google'lamaya bile kalkışmadın. Biliyorsun aslından onu söyleyenin saçma bir ünsüz olduğunu. Çünkü sen saçmanın bağlayabildiği tek kişisin. O zaman sana da bundan sonra neden saçma diye sorabilecek kadar geyikleşmiş birisi varsa sen de rahatça neden gerçek diye sorabilirsin. İyi geceler sevgili okur, üstünü de örtmeyi unutma yatarken.
Yorumlar
Yorum Gönder