Ne Zaman?




Hani bir yağmur yağar da bazen, hani insan düşünür- bu düşünme bir çok şeyin konusu olsa da (filmler, şarkılar, kitaplar, işte insanı ağlatacak ne varsa) kaçamadım ben de klişelere kapılmaktan - insan düşünür, ben gerçekten bunu mu hak ediyorum diye. Her şeyinizi vermişsinizdir bir şeye ya da bir kişiye zamanında. Söz bile vermişsinizdir. Ne için , küçük bir umut için- o zamanlar aptalca şeylere inanırdınız evet, küçük umutlara da , sevgi/aşk denilen - ama gerçekte beş bilim adamından dördünün karşı çıktığı- o hislere, saçma gençlik şeylerine.  Sonra büyür insan- saçma olsa da büyür. Görür bazı şeyleri, görür ve kabullenmek istemez, o eski insandır hala- o eski şeylere inanan. O eski şeyleri hisseden. Evet o eski insandır ama dünya, çevresindekiler, şeyler , her şey hatta eski olanlar değildir. Kabullenmek istemediği şeyler zamanla tokat gibi yüzüne çarpar insanın- duvarcı da olsa, manyak da, peyzaj ya da polis de, şair bile olsa aynıdır bu herkes için. Aldatılmıştır insan, kimse kara kaşı kara gözü için sevmemiştir onu, sevemez ki insan - 4 bilim adamı haklıdır o harıl harıl kalan tek bilim insanını arasa da- böyle bir şey aşılanmamıştır maymundan devşirilirken. Kendisi bunu bilmemektedir normalde, ama etrafındaki her şey, herkes hakimdir konuya. Onunla bir top gibi oynamışlardır hayatı boyunca. Şu erenler meydanındaki topu hatırlar ve gülmeye çalışır insanımız. Ama o kadar bile kalmamıştır içinde gülmeye yarayan şeyden. Denize bakar , bir şey ifade etmez, Bir şarkı dinler, bir şey ifade etmez. Bir şey düşünür, o en sevdiği, her zaman mutlu eden şeyi kendisini. Bir şey ifade etmez yine. Bırakması lazımdır bir yerde her şeyi- gitmesi lazımdır bu hayattan, olmaz ama. Her şeyini vermiştir evet- sadece bir şey istemektedir geri, sadece kendisi gelse onunla yeterli olur diye düşünmektedir. Olmaz ama- çeşitli yalanların , çeşitli entrikaların içinde çıplak kalmıştır tek başına. Yaptığı her şeyde olduğu gibi bunda da , hayatının esasında da, yenilmek istemez haliyle. Bir çıkar yol vardır herhalde diye düşünür. Sorgular herşeyi, belli etmek ister, aralanmasını tercih eder dünyanın gözlerinin önünde. Her şeyi aralık sever insan. ama kapalı gelir önüne fabrikasyon olarak dünya, onun çözmesi lazımdır. Ne yazık ki o yaşlar çözebileceği yaşlar değildir böyle bir şeyi. antibiyotik gibi sorgusuz sualsiz tüketeceğimiz yaşlardır her şeyi.  Şu an fark etmiştir her şeyi. Çok geç olmasına rağmen, elinden bir şey gelmemesine rağmen. Peki insan  geç kalsa da bir şeye sevinecek bir şeyler bulmalı mı? Pollyanna muadili bir şeyler çıkabilir mi bu sonuçtan. Aptal mı olmalı bu aşamada bile insan- ben niye gülümsüyorum şu anda? Bitene kadar her şey aynı mı olacak? Hep bu cenderenin içinde mi yaşayacağım? Herkes kendini mi düşünmek zorunda? ben kendimi mi düşünmek zorundayım sadece? Ne zaman yaşayacağım istediğim yaşamı? Ne zaman vaz geçeceğim başkalarının tavuklarını yemeyi? Ne zaman ben olacağım ben, gerçekten olmam gereken ben- ve ne zaman vazgeçeceğim uyanmaktan bir sabah daha?

Yorumlar