Oslo

Oslo sevindi demiştin o gece bana.

Bacaklarını bacaklarımın üstüne atmadan,

Bakışlarını bağrımın üstüne koymadan önce.

Bilmiyorum nerden gelir insanın aklına.

Oslo uygun olmaz demiştim ben ta en baştan,

Odessa bile daha güzel, köpek olsa neyse.

Alıştık sonra birbirimize, sen ben ve Oslo

Hoş sabahlar, şiraz akşamlar, ıslak geceler geçirdik birlikte

Aslında sıcaktı oslo, bir kere bile üzmedi bizi

Hep bize bırakırdı dokuzdan sonra odayı, geceyi

Hain güneş doğarken sabah atlardı ama üstümüze

Akşamlarıysa yolunu gözlerdi, sonra yine porto

Ne oldu ki yine Osloya, ne güzeldi gözlerin

Galiba bahaneydi Oslo da, şarap da, gece de

Gerçek sadece senin kokun ,senin gözlerin, sendin

Nasıl bakacağımı bilmiyordum kırmamak, yıkmamak için seni

Ne de olsa hayatım, kumdan yapılır cam da, kristal de, kale de

Gözümden tek bir dalga bile seni parçalayabilirdi sanki

Karşıda oturan veterinerden bahsettin sonra,

Sevdiğini Osloyu, randevu verdiğini, hoşuna gittiğini

Sesin, etraf gibi yavaş yavaş ortadan kaybolduğunda

Kafam sadece o adamla dolmuştu bir de sen ateşten

Karmakarışık şeyler yapıyordunuz,beynime zor gelen

Sarmaş dolaştınız üçünüz o anda, sen, şeytan ve o kedi

O gece ıslak geçmedi - sadece gürültü vardı başımda

Bağırıyordum , korkmuyordum artık seni kırmaya

Başlamamam lazımdı, ama böyleydim, biliyordum kendimi

Ondan sonra ne olduğunu tam olarak hatırlamıyorum ki

Oslo üstümdeydi uyandığımda, tek farkettiğim oydu sabah,

Ben vardım yatakta sadece, bir de geceden kalan günah