Uyumadan
önce bana bir kere daha sormuştu- o ağacı sen mi kestirdin diye.
Söyleyemedim gerçeği, sanki söylesem o ağacın milattan
öncesinden kalma bir şeytan yuvası olduğunu - binlerce yıldır
kötü büyüler için belli başlı kaynak olduğunu söylesem
inanacaktı. Ben de metroya binmek istedim arkasından o gece.
Önümdeki sırada ağlayınca benim de içim ağladı. Onu orda tek
başına bırakmıştım oysa. Hemen planlar kurdum- metrodan
kucağımda indirecektim onu- sonra ordan şehir turu attıracaktım havadan ve
yoldaki tüm ağaçları anlatacaktım. Uykum vardı benim gerçi- sızmışım
haliyle. Ama her uyandığımda belki o hattaki incir ağaçlarını hatırlayacağım bundan sonra-bir de metroda elime
düşen o gözyaşını. Sadece benim olan- sadece şeytanlardan
kurtulmamı sağlayan o gözyaşı. Köprüdeki hayaletlere sıra
geldiyse incir ağaçları daha yıkılmamışlardır duvarlardan.
Yorumlar
Yorum Gönder