Erkek
ve kız. Değişik zamanlarda değişik şekillerde ve değişik
şehirlerde kendi duvarlarını dikmeye başlasalar da hayatlarının
bir bölümünde duvarlarının çakışacağını bilemezler tabii
ki. Birbirlerini o zamandan beri düşünüyorlar mıdır, onu da
bilemezler. Hatta içten içten uyuduktan sonra birbirlerini
çağırdıklarını bile bilmezler. Sadece önlerindeki duvarla
ilgilenirler hep. Yıllar geçer sonra , duvarlarda çatlaklar
yapan sızıntılar, başka duvarlarla bağlantılar, küçük
pencereler olur hep. Ama ikisi de istedikleri duvara
sahip olamamışlardır daha. Ve bir gece, duvarlarındaki bir kırıktan birbirlerini görürler. Gülümser
kız erkeğe. Erkek de güler gözleriyle. Bakarlar bir süre
birbirlerine. Arkalarındaki yıllar gelir akıllarına ikisinin de.
Bir 25 yıl önce olsaydı ne olurdu diye düşünür erkek. Kız
hayattan henüz bıkmamıştır oysa. Gülerek düşünür, her şey
her zaman olacağına varır diye. Sonra ellerine bakar, evet
kendisidir bu duvarı ören , karşısındaki delikteki ise sadece
şeytanın ürettiği bir şeydir. Daha sonra üzülmesi için.
Gülümseme kaybolunca kızın gözlerinde, anlar erkek de. son bir kez
gözleri dolarak bakar kıza. , her şeyin farklı olmasını ister
bir ara. Sonra o da vaz geçer, her şey olabilecek tek şekildedir
zaten. Hep en kötü şekilde. Devam eder duvarlar üst üste ayrı
ayrı sonsuza dek. Bir daha birleşir mi , ışık girer mi
duvarlardan, sadece zaman bilebilir. Her şeyi yıkan ve insanları
ayıran zaman.
Yorumlar
Yorum Gönder