Bir şeyi yazmak için bir çok şey engeller insanı. Vakitsizlik, cesaret , tembellik, sosyal koşullar, yaşam mücadelesi. Bunların hepsi duvarcıların başında da vardır elbette. Siz sanıyor musunuz ki, duvarcı evde ekmek yemiyor, sadece pasta ile geçiriyor ömürünü. Hiç düşündünüz mü duvarcılar ne diyecek anayasa değişikliği için. Tembel ve korkak duvarcı olmaz mı diyorsunuz. Evet tüm düşündüklerinizde haklısınız . Duvarcılar yemez, içmez , düşünmez, korkmaz ya da keyif yapamaz azıcık da olsa. Onlar duvar yaparlar sadece. Duvar yaparken dinlenme opsiyonları yoktur. İlham gelmedi ben duvarımı sonra yapacağım deme hakları da. Hayırlı duvarlar da dikemezler güçlü türkiye için , Varım da diyemezler duvarın üstünde kendisine bağıran insan topluluğuna. Gecenin sonuna kadar o duvar bitmek zorundadır. Kalan zamanda istediği tembelliği yapabilir. İstediği kişiye aşık olabilir , onla gezebilir , yatabilir, korkabilir ondan, öpebilir ya da öldürebilir onu. O kendi bileceği iş. Biz duvarcıyı gece çalışsın diye yaşatıyoruz. Sonra da fazla yaşattığımızı anlayıp öldürüyoruz işi bitince. O yüzden onun ne yapması gerektiğini biz de bilmiyoruz. Bu duvarın da diğerleri gibi normal bir duvar olacağını bekliyorsunuz tabi. Ama hayır, duvarcının yaptığı duvarlar siz insanlar tarafından hiç kabul görmedi ki gerçekte. Bırakması lazım onun bu işleri. Geceleri yatmalı, hak etmediği şeyleri istememeli artık. Tek isteği duvarı olmamalı. Aptal gibi yaşasın, herkes gibi yaşasın, duvarsız bir dünyada yaşasın kendini kandırarak, ve duvarları yok sanarak ölsün. O sadece bunu hak ediyor . Dedi üst akıl ve gitti.
Yorumlar
Yorum Gönder