Vardı
bir zamanlar I've no mouth and I must scream diye bir oyun. Onda gibi
hissettim kendimi bu gece. Elbette daha haykıracak bir pozisyonum
yok. En fazla öpmem gerekir birilerini, o da olmaz herhalde. Duvar
yaparken birilerini öpen insan fazla bulunmaz. Ben de öyle birisi
olursam prestij kaybederim gibi geliyor masonist camialarda. Sonra
domates yanaklı diye alay ederler italyadan çıkan ressamlar benle.
Neden beyin yemek istiyorum bu akşam onu da bilmiyorum. Hayatımda
başka bir erek olmalı mı. Bir yamyam olarak hannibal lecterden
daha popüler olma şansım var mı, yoksa hiç girmemem lazım.
Parça parça duvar yapma işiyle uğraşmam lazım ballı börekli.
Sonra da karşıma alıp konuşmam lazım, you
are young, just relax and take it easy
diye duvarımla. Onun benden başka kimsesi yok çünkü. Sadece
gökyüzüsü var bir de çimenlik o da bir parça. Peki ben nasıl
öpeeğim bir daha dediğinizi duyar gibiyim sevgili hayali
sevgililer. Bu ara olmayacak öyle gelişmeler kusura bakmayın. Üst
akıl tarafından el konuldu dudaklarıma, duvarlarım kaldı neyse
ki. Ne yapacaksa. Bir bildiği vardır herhalde, belki gökyüzünde
dudak
ağacı fazla yoktur. İnsanlar ithal ediyordur norveçli
balıkçıların soğuk dudaklarını. Neyse I need my wall son
olarak.
Yorumlar
Yorum Gönder