Ama
yine de çeşit çeşit duvarlar olduğu konusunda aynı fikirde
olmayabiliriz. Halkı muasır medeniyetler seviyesine çekmeye
çalışan didaktik duvarların yanı sıra, sadece müzik
tutkunlarına hitap eden akustik duvarlar, youtube'da resim
videoları izleyenler için estetik duvarlar, belli bir dönemi
unutamayanlar için gotik duvarlar
ve aşkla yoğrulmuş kalpler için vıcık vıcık, romantik
duvarlar tabi ki vardır. Ama ben beceremem öyle belli bir konu
üzerine uzmanlaşmış bir duvar yapmayı. Puzzle bile yapamam, Amerikan Pastoral tarzı bir duvarı nasıl becereyim ki. Onu bu
konuda uzman ve gerektiğinde sopasını gerektiğindeyse
falakasını hiç çekinmeden ve Ömer Seyfettin'e dahi sormadan
ustalıkla kullanan büyüklerime bırakıp konuma döneyim.
Hoşluk hadisesi. Hoşluk bazı toplumlarda sevimli, güzel bir şey
olarak tanınsa da, aile terbiyesiyle büyümüş bazı insanlar
için korkunç şeyler de ifade edebilir. Zaten bu insanların
kendileri de korkunç olduğundan önlerine gelen her şeye korkunç
sıfatını eklemekten imtina etmezler. Sadece korkunç mu, bazen
sırf söylemek için erhan ya da imtina kelimelerini bile tekrar
edebilir bu batı dünyası insanları. Üstünde yılan ya da
yılanlar görebileceğiniz bu insanlar eğer çıplak değilse iki
defa düşünün bence. Üzerindeki yılanları size atabilirler o
zaman. Peki ne yapmak gerek bu insanlara karşı, ya bağımsızlık
ya ölüm mü ya da la
revolucion
mu arap dostlarımızın deyişiyle. Bence teslim olmak tek çözüm.
Yaşasın demokrasi, yaşasın kapitalizm, yaşasın çevre mi?
Bilemem :)
Yorumlar
Yorum Gönder